Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13309 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16154 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olup, ek karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş ve ek kararında temyiz edilmesi üzerine dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının davalı işyerinde 19.5.2008 tarihinde satış uzmanı olarak çalışmaya başladığını ve 3 yıl 7 ay kesintisiz olarak çalıştığını, davacının en son net maaşının 1.100 TL olduğunu, işyerinde saat 09.00 ile akşam 19.00 veya sabah 10.30 ile akşam 20.30 saatleri arasında çalıştığını, çalıştığı sürede davacının toplam 3 haftalık yıllık izin kullanabildiğini, bunun dışındaki süreçte ise davacının resmi bayramlarda da çalıştırıldığını, davacının son zamanlarda amirlerine çalışma saatleri konusunda sitemlerini bildirdiğini, ancak onlar tarafından kabul görmediğini, hatta sırf bu şikayetinden dolayı kendisine baskı yapılmaya başlandığını, ayrıca satış odaklı çalışılan bir kurum olduğundan bu nedenle de bir baskı görmeye başladığını, davacının 13.12.2011 tarihinde rahatsızlanarak hastaneye gittiğini ve kendisine ilaç tedavisi ile birlikte 2 günlük rapor verildiğini, müvekkilin raporu işyerine ibraz ettikten bir süre sonra insan kaynakları departmanından aranarak istifasını göndermesinin istendiğini, müvekkilin işten çıkartıldığı gibi kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacağının ve 14 günlük maaşının da ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının 19.5.2008-15.12.2011 tarihleri arasında bir özel eğitim kurumu olan müvekkil şirketin Bakırköy şubesinde satış uzmanı olarak çalıştığını, davacının 15.12.2011 tarihinde müvekkil şirket yetkililerine artık işyerinde çalışmayacağını bildirerek istifa ettiğini, işten ayrılan davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının aylık gelirinin iddia edildiğinin aksine 1.100 TL değil 700 TL olduğunu, davacının haftanın 6 günü sabah 09.00 ile 18.00 saatleri arasında toplam 45 saat çalıştığını, resmi bayramlarda ise çalışmasının söz konusu olmadığını,davacının istifasını takiben kullanmadığı yıllık izinlerine ilişkin ücretlerinin banka hesabına ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizce, “Mahkemece karar gerekçesinde ücret miktarının "en son aylık net ücretinin 1.100,00 TL olduğu" kabul edilmiş isede yine gerekçesinde bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamalar doğrultusunda karar verildiği belirtilerek asgari ücret üzerinden tespit edilen miktarlara karar verilerek gerekçe - hüküm çelişkisi yaratılmıştır. Gerekçe/hüküm çelişkisi 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.Bu husus 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir.Mahkemece 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve HMK. nun 298/2. maddesine aykırı karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılamada, davacının ücretinin net 700,00 TL olduğu kanaatiyle talep edilen alacaklar, bu miktar üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Kararı, taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Davalı temyizi açısından;Mahkemece kararı temyiz eden davalı tarafa temyiz harç ve giderlerini yatırması için kesin süre verildiği, kesin süre içinde davalı vekilinin sadece temyiz giderini yatırdığı, başvuru ve nisbi harcı yatırmadığı, daha önce bozulan karar nedeniyle nisbi harcın iadesi karşısında nisbi harcı yatırmaması kabul edilebilirsede başvuru harcını yatırmadığından, mahkemece davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile EK KARARIN ONANMASINA, 70.80 TL'nin davalıya iadesine; 2-Davacı temyizi açısından; Davacının ücret miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut uyuşmazlıkta; davacı net 1.100,00 TL ücret aldığını iddia etmiş davalı işveren ise 700,00 TL net ücret aldığını savunmuştur.Emsal ücret araştırmasında, emsal ücreti asgari ücret olarak belirtirken, işyeri çalışanı bir davacı ... iddiayı aynen doğrulamıştır. Maaşın asgari ücret kısmının bankadan kalanının elden ödendiğini beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise ücret miktarını bilmediklerini belirtmiştir. Davacının talebi üzerine verilen 2 tane 1.100,00 TL ücret aldığına dair maaş yazısını davacı temyiz dilekçesine ekli olarak sunmuştur. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda bilirkişi, 2 seçenekli hesap yaparak alacak kalemlerini net 700,00 TL ve net 1.100,00 TL üzerinden ayrı ayrı hesaplamıştır. Davacının görevi satış uzmanlığı olup, iddia ettiği 1.100,00 TL ücret miktarı dosyadaki bilgi ve belgelere göre ispat edildiğinden, 1.100,00 TL ücret miktarı üzerinden yapılan hesabın kabul edilmesi gerekirken 700,00 TL ücret miktarının kabulü hatalıdır.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.