Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1319 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3535 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 16.02.2016 gün 2014/27693 Esas ve 2016/2727 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozma ilamının ikinci ve üçüncü bendindeki bozma nedeni yönünden bozmaya uyulmuş, ancak dört numaralı bentte hükmedilen alacakların miktarlarının net mi brüt mü olduğunun kararda gösterilememesinin infazda tereddüte yol açacağı yönündeki bozma nedeni yönünden mahkemece 14 seneden beri işçi alacakları ile ilgili davaların tümünde hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğu belirtilmeden binlerce karar verildiği, şimdiye kadar hiçbir kararla ilgili ne taraflardan ne avukatlardan ne de verilen kararın infazı için icraya konulmasından sonra icra müdürlüklerinden bu kararınızdaki alacaklar net mi brüt mü tereddüde düştük kararınızı açıklar mısınız talebinin gelmediğini, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda alacakların net olarak hesaplandığının ortada olduğu, iş mahkemelerinden verilen kararlarda hükmedilen alacağın diğer hukuk mahkemelerinde olduğu gibi net mi brüt mü olduğunun belirtilmesine gerek olmadığı alacağın net olduğunun anlaşılması gerektiği bozmanın buna dair kısmına uyulmayıp önceki kararda ısrar edildiği gerekçesi ile bozmaya karşı kısmi direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici dördüncü maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin “Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brütmü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile verilen bozma kararının kısmi direnmeye ilişkin bölümünün yasal dayanağının HMK. nun “…….taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. “ şeklindeki emredici 297/2. maddesi olup, direnme gerekçelerinin hukuki olmadığı, Dairemizin HMK. nun 297/2. maddesine dayanan bozma kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.