Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1302 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29341 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, dini -milli bayramlar ve hafta tatilleri de dahil olmak üzere davacının gece 02:20-14:30 saatleri arasında çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, bordrolardan görüleceği üzere davacıya aylık hafta sonu 2 gün mesai ödendiğini, bu nedenle mesai talebinin reddinin gerektiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan gelen kayıtlarda davalı işyerinde 2 dönem halinde 5 ay 10 gün çalıştığının görüldüğü, ancak tanık anlatımları davacının 20/11/2007-30/06/2009 tarihleri arasında aralıklı çalıştığının gösterildiği, davalı tarafın teklifi üzerine davacı kesintisiz çalıştığına yemin ettiği, bu nedenle çalışma süresinin 1 yıl, 7 ay, 10 gün olarak kabul edildiği, davacının ücretinin, iddia, tanık beyanı ve emsal ücret gözeterek 1039,14 TL. kabul edildiği, iş aktinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükü kendisine düşen işverenin davacının izin dönüşü işe başlatılmayarak, fiilen işten çıkarıldığı iddiasının aksi ispatlayamadığı, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını işverenin ispatlayamadığı, davacının yıllık ücretli izinlerini kullanıldığını işverenin belge ile ispatlaması gerektiği, davacı izin dönüşü işe başlatılmadığını iddia ettiğinden, tanıklarca da davacının izin dönüşü işe başlatılmadığı yöndeki beyanları gözetilerek, davacının izin dönüşü işe başlatılmadığı beyanının izin kullanıldığına dair "kabul" niteliğinde olacağı gözetilerek izin alacağı bulunmadığı, davacının fırında hamurkar olarak çalıştığı, niteliği sebebiyle devamlı bir çalışmayı gerektirdiği gözetilerek, tanık beyanları kapsamında fazla mesai yaptığı, ulusal bayram-genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığının kabul edildiği gerekçesi ile yıllık izin haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıkları davalı işverenlikte çalışmamışlardır. Davacı tanıklarından biri davacının bacanağı, diğeri bir başka işyerinde çalışan arkadaşıdır. İşyerinde çalışmayan bu tanıklar davacının fazla mesai çalışmalarını, hafta tatili çalışmalarını ve genel tatil çalışmalarını bilebilecek durumda değillerdir. Bu olağan dışı çalışma iddiaları davacı tarafından başka delil ile de ispatlanamamıştır. Her ne kadar davacı YEMİNİNDE :“FAZLA MESAİ YAPTIĞINI, MESAİ ÜCRETİNİ ALAMADIĞINI” belirtmiş ise de yemininde fazla mesai süreleri, çalışma saatleri belirtilmiş değildir. Bu şekildeki soyut yeminin ispatlanamayan fazla mesai çalışmasına etkisi yoktur.Açıklanan nedenlerle fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.3-Dava kısmi dava olarak açılmıştır. Talep artırım dilekçesi adı altında verilen dilekçe niteliği itibarı ile ıslah dilekçesidir. Islah ile dava türünün değiştirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile ihbar tazminatı alacağının ıslah dilekçesi ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken alacağın tümüne dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.