Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12936 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8900 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, Dairemizin 14.10.2014 gün ve 2012/ 23025 Esas, 2014/ 29565 Karar sayılı kararı ile kötüniyet tazminatı yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, davacının ... ne şikayeti üzerine işten çıkarıldığının işverence de kabul edildiği gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir. Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla Tetkik Hakimi ... dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dairemizin “Davacının iş sözleşmesi 31.08.2010 tarihinde sona ermiştir. Davacı ile birlikte çalışan 12 işçi fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle davalı işvereni 09.08.2010 tarihinde ...ne şikayet etmiştir. Mahkemece bu yapılan şikayet üzerine işçinin iş sözleşmesinin işverence kötüniyetli olarak feshedildiği kabul edilmiş ise de işveren tarafından yapılan fesih iş sözleşmesinin bitiş tarihi olarak kararlaştırılan 31.08.2010 tarihinde yapılmıştır. Feshin kötüniyetli olarak yapıldığına ilişkin tanık olarak dinlenen ....'nın açtığı davada kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş olup bu karar dairemizin 02.07.2014 gün ve 2012/24918 E. 2014/23065 K.sayılı ilamı ile onanmıştır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi davalı işverence 31.08.2010 tarihinde belirli süreli olduğu kabul edilerek davalı işverence feshedilmiş ise de yapılan feshin kötüniyetli olduğu davacı işçi tarafından ispat edilememiştir. Mahkemece davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “Dikkatli incelendiğinde davacının ...'ne davalı işyerini şikayet ettiği akabinde işyeri yetkilileri ... ve ... tarafından hakaret ve tehdit edilip iş aktinin sonlandırıldığı, mahkememizin karar gerekçesinde bu hususa yer verildiği, yine .... Sulh Ceza mahkemesinin sanıklar ... davacıya hakaret ve tehdit, ...'u hakaret suçundan cezalandırdığı, davacının bu nedenle ... Asliye Hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davasını kazandığı, ayrıca bunlara ihtiyaç olmaksızın davalı işyerinin fesih bildiriminde "…bizi yersiz yere karakola şikayette bulunarak........." denmek suretiyle kötüniyetli feshin kabul edilmiş olduğu aşikar olup tanık olarak dinlenen ...'nın dosyasında böyle bir vakıanın gerçekleşmemiş olduğu, davalının fesih sebebini ispat edemediğinden feshin haksız olduğuna karar verildiğinden ... dosyası ile dosyamızın bu yönü ile bir ortak kaderi olamayacağı anlaşıldığından önceki kararda direnilmesine yönelik aşağıdaki karar verilmiştir ” gerekçesi ile direnilmiştir. İşverenin fesih yazısında, davacı işçinin haksız yere şikayette bulunmasının fesih gerekçesi yapıldığı, cevap dilekçesinde de aynı yönde açıklamalara yer verildiği, bu nedenle direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.