MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacı işçinin 28.06.2001-25.12.2002, 30.05.2003-04.06.2004, 15.07.2005-10.05.2006 ve 16.08.2006-17.04.2007 tarihleri arasında toplam 48 ay davalı şirketin...'da ki şantiyelerinde demirci ustası olarak çalıştığını,...'daki şantiye ve projenin bitmesi gerekçe gösterilerek 17.04.2007 tarihinde iş akdine son verildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, faizin miktarı ve faiz başlangıç tarihi yönünden de itirazları olduğunu, davacı işçinin, davalı İşyerinde aralıklı olarak Temmuz 2001 - Kasım 2002, Haziran 2003-Haziran 2004, Temmuz 2005-Nisan 2006, Eylül 2006-Nisan 2007 tarihleri arasında çalıştığını, davacının maaşının aylık 500 USD olduğunu, davacının herhangi bir izin ücreti alacağının bulunmadığını, iş sözleşmesinin fesih iradesi ile değil ikale suretiyle sona erdiğini, davacı işçinin başka projelerde yer almak istemediğini ve sözleşmenin sona erdirilmesi hususunda icapta bulunduğunu, davalı şirketin icabı kabul ettiğini, anlaşmak suretiyle (işçinin talebi ile) kendisini ülkeye geri gönderdiğini, yani işçinin talebi ve davalı şirketin de kabulü ile sözleşmenin sona erdirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ispatlayamaması nedeniyle yapılan feshin haksız olduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yıllık izin ücretinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut uyuşmazlıkta, fesih tarihi 01.04.2007 olup dava 30.07.2012 tarihinde açılmış ve davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Fesih tarihi itibariyle muaccel olan yıllık izin ücreti alacağında 818 sayılı Borçlar Kanunu yani beş yıllık zamanaşımı uygulanacaktır. Mahkemece davalının zamanaşımı defi değerlendirilip davadan geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davalının zamanaşımı savunması dikkate alınmadan ve gerekçesi de açıklanmadan talebin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.3-Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.