MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının 14.03.2011 – 24.07.2013 tarihleri arasında, davalı şirkete ait işyerinde en son aylık net 832,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının 14.03.2011 – 24.07.2013 tarihleri arasında, mamul depo elemanı pozisyonunda çalıştığını, işçi sağlığı ve iş güvenliği gereğince giymesi gereken koruyucu ayakkabıları kendisine yapılan uyarılara rağmen giymemesi nedeniyle iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/II-ı maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalı işverence gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, yıllık izin ücreti talebinin sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Davalı işverence gerçekleştirilen fesih olayının haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut uyuşmazlıkta; davacı işyerinde kendisine verilen koruyucu ayakkabıları ayaklarının yara olması nedeniyle giyemediğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise, davacının bu konuda defalarca uyarıldığını ancak koruyucu ayakkabıları ısrarla giymediğini ve bu nedenle iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/II-ı maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının ayaklarından rahatsız olduğu, fesih tarihi itibariyle alıp, dosyaya sunduğu doktor raporu ile sabittir. Davacı ilk alınan savunmasında, doktora gittiğini ancak doktorun “işveren istiyor diye rapor veremem dediğini ” belirtmiş, keza davacı tanıkları da, işyerinde yazlık ve kışlık niteliğinde iki çeşit koruyucu ayakkabı verildiğini, yazlık niteliğindeki ayakkabıların davacıya verileceği söylendiği halde, verilmediğini beyan etmişlerdir. Davacının iş güvenliği ile ilgili koruyucu ayakkabıları giymeme sebebini, ayaklarının rahatsızlığına bağladığı ve bunu doktor raporu ile belgelediği anlaşılmaktadır.İşverenin; 6098 sayılı Borçlar Kanunu‘nun 417/2. maddesi gereğince “işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri alması ancak, işçinin kişiliğini vücut bütünlüğünü koruması gerekir.İşçinin sağlığı iş güvenliğinden önce gelir”Bu nedenle işveren tarafından 4857 sayılı yasanın 25/II-ı maddesine dayanılarak gerçekleştirilen fesih işlemi somut olayın özellikleri gözönüne alındığında haksız olduğundan, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine, reddi hatalıdır.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.