Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12369 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36285 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Taraflar arasındaki, ücret ve prim alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/05/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat.. ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin, davalı işyerinde 15/01/1992-31/01/1995, 15/01/1998-14/01/2000, 16/02/2000-15/08/2008 tarihleri arasında yurtdışı görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğini ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; bakiye süre ücreti ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:Davalı vekili; zamaşımı itirazında bulunarak davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, taraflar arasında 12/07/2007 başlangıç tarihli 3 yıl süreli hizmet sözleşmesi düzenlendiği, işverenlik tarafından iş sözleşmesinin 01/08/2008 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu 17.maddesine göre feshedilerek davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödendiği, böylece haklı fesihten söz edilemeyeceğinden bakiye sözleşme ücreti talep hakkı doğduğu, davalı tarafça prime hak kazanabilmek için ödeme gününde bankada çalışıyor olmanın gerektiği savunulmuş ise de; davacının prime bak kazandığı iddia edilen 2008 senesinde sözleşmesinin feshedildiği 01/08/2008 tarihine kadar fiilen işyerinde çalıştığı, böylece çalışmış olduğu süreyle sınırlı olarak işverenden prim talebine de bak kazandığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Taraflar arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin bakiye süre ücretine hak kazanbilmesi için iş sözleşmesinin belirli süreli olması ve haklı bir neden olmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir.Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir. Objektif ve esaslı bir neden olmaksızın süreye bağlı kılınan iş sözleşmelerinin belirli süreli olarak kabulü mümkün değildir.Somut uyuşmazlıkta davacı 15/01/1992 tarihinden itibaren davalı işveren nezdinde çalışmakta olup, 12/12/2007 tarihli 3 yıllık iş sözleşmesi ile geçici olarak....'da görevlendirilmiştir. Davacının, davalıya ait ...'daki banka şubesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Çalışılan işyerinin banka şubesi olduğu ve belli bir süreye bağlı olmaksızın sürekli olarak faaliyet gösterdiği ve bu bağlamda dava konusu somut olayda İş Kanunu'nun 11.maddesi anlamında " Belirli Süreli " sözleşme yapılabilmesi için gerekli olan objektif bir nedenin bulunmadığı ortadadır. Ayrıca taraflar arasında imzalanan 12/12/2007 tarihli belirli süreli iş sözleşmesinde, davacının...'ye döndüğünde davalı ile arasındaki 15/01/1992 tarihli sözleşmenin otomatik olarak geçerlilik kazanacağının da belirtildiği görülmektedir.Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü ile bakiye süre ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.