MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı eski hale getirme talebinde bulunmuş, mahkemece talep reddedilmiştir.Mahkemenin her iki kararıda davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlik nezdinde 02/12/1998-26/03/2002 tarihleri arasında tanker şoförü olarak çalıştığını, 26/03/2002 tarihinde işyerine geldiğinde işveren tarafından hırsızlıkla suçlandığını, çalışmaya başlatılmadığını ve işine son verildiğininin bildirildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile izin harçlığı ve fazla çalışma ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının, olay günü şirketin ... ..'da bulunan tesislerine bir güvenlik görevlisi eşliğinde ...'dan aldığı mazotu tanker ile taşıma görevini yapmakta olduğunu, yol üzerindeki dinlenme yerine geldiklerinde, yanındaki güvenlik görevlisine içeriye girip okey oynayabileceğini, yemek yiyebileceğini söyleyerek güvenlik görevlisini uzaklaştırmaya çalıştığını, güvenlik görevlisinin ise daha önce davacıyı boş bidon yıkarken görmesi nedeniyle izlemeye aldığını, bir süre sonra şoförün tankerden bidona mazot boşalttığını ve bilahare yanına gittiğinde şoförün mührü iki adet bozuk paranın arasında koyarak pense ile sıktığını gördüğünü, davacının gördüklerini kimseye söylememesi konusunda güvenlik görevlisine ikazda bulunduğunu, ayrıca Biga'daki müvekkili şirketin tesislerine yaklaştıklarında davacının telaşla tankerin üzerinde benzin bidonu unuttuğunu söylediğini ve durarak bidondaki mazotu tankere boşalttığını, bidonu ise yol kenarına attığını, tesislere ulaşıldığında güvenlik görevlisine tankerden inince kantarın üzerinde durmasını söylediğini, böylece eksilen mazotun farkedilmemesini amaçladığını, tüm bu hususların güvenlik görevlisi tarafından şirket yetkililerine anlatıldığını, yol kenarına atılan bidonun içindeki atıklarla birlikte bulunduğunu, şirket kayıtlarına bakıldığında da eksikliklerin fark edildiğini, akabinde davacının iş akdinin feshedildiğini, daha sonra davacı hakkında emniyeti suistimal nedeniyle dava açıldığını, davacının izin ve fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını, feshin haklı olduğunu, bu nedenle karşı tarafın kötü niyet tazminatı talep hakkı bulunmadığını, iş akdi haklı nedenle feshedildiğinden talep edilen alacakların yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın, davacı tarafça 30/01/2007, 18/11/2008 tarihlerinde ve daha sonra da 24/02/2016 tarihinde 3.kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK 150/6 Maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin eski hale getirme talebi üzerine yerel Mahkece 10.03.2016 tarihli ek karar ile de, HMK 95. maddesine göre, elde olmayan sebeplerle kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimsenin, eski hale getirme talebinde bulunabileceği, süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, eski hale getirme dışında başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa eski hale getirme talebinde bulunulamayacağı, davacının, davayı 3. kez takipsiz bırakması nedeniyle mahkemelerince davanın açılmamış sayılmasına dair nihai kararla davadan el çekilmiş olduğundan, söz konusu işlem eski hale getirme talebini karşılar nitelikteki bir işlem olmadığından ve verilen kararın da temyiz yolu açık olduğundan, eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davanın açılmamış sayılması kararı nihai bir karar olup, yerel Mahkemece davadan el çekilmekle anılan karar aleyhine eski hale getirme talebinde bulunulamaz. Ancak, söz konusu karar temyize tabidir. Bu durumda yerel Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ek kararı ile verilen “eski hale getirme talebinin reddi kararı” isabetli olduğundan, anılan ek karara yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.Ancak, davanın açılmamış sayılması kararı, yukarıda da izah edildiği üzere temyize tabi bir karar olup, davacı vekilince de, süresi içinde temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin yerel Mahkemeye sunduğu “Çalışabilir Kağıdı” başlıklı .. Merkezinden alınmış olan ve .. .. Saraoğlu'nun kaşe ve imzasının bulunduğu belgede, davacı vekilinin viziteye çıktığı tarih ve saatin 24.02.2016, 09.00, tedavisinin bittiği tarih ve saatin 24.02.2016, 10.30, çalışabileceği tarihin ise 25.02.2016 olduğu, bu durumda duruşmanın yapıldığı 24.02.2016 günü saat 10.22'de davacı vekilinin rahatsızlığı sebebiyle tedavi altında olduğu, duruşmaya katılamamasının makul bir mazerete dayandığı anlaşılmakla, yerel Mahkemenin “davanın açılmamış sayılma” kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.