Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12111 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16603 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı, davalı Şirkette haber kameranı olarak çalışmakta iken iş akdinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 12.04.2011 tarihinde feshedildiğini iddia ederek işçilik hak ve alacaklarını talep etmiştir.Mahkemece, davalı işverenin iş akdinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispatlayamadığından kıdem ve ihbar tazminatı ile izin alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.Yargılama safhasında davalı işveren davacının .... İş Mahkemesi’nin 2011/553 Esas sayılı dosyasında aleyhlerine işe iade istemli dava açtığını beyan etmiştir. UYAP kayıtlarının incelenmesi ile davacının işbu dava konusu 12.04.2011 tarihli işveren feshine karşı, işe iade istemli dava açtığı ve bu davadan sadır olan kabul kararının temyiz denetiminden geçerek, 21.11.2012 tarihli Yargıtay ilamı ile kesinleştiği görülmüştür.Hal böyle iken, davacının işe başvuruda bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davacı başvuruda bulunmamış, yahut başvuruda bulunmasını müteakiben işverenin çağrısını kabul edipte işe başlamamış ise önceki fesih geçerli fesih sayılacağından şimdiki gibi karar verilmelidir. Şayet başvuru üzerine işveren işe başlattı ise feshe bağlı kıdem, ihbar ve izin alacağının reddi gerekir. Başvurusuna rağmen işverenin işe başlatmaması halinde ise başlatmama tarihi fesihtir ve feshe bağlı alacaklar bu tarihten itibaren muaccel olur. Dolayısıyla işbu dava açıldığı tarihte fesih söz konusu değildir. Bu itibarla, kıdem, ihbar ve izin alacağı istemlerinin reddi gerekir ise de, işe başlatmama yoluyla fesih tarihi, ıslah tarihi olan 22.05.2013 tarihinden önce ise bu takdirde usul ekonomisi gereği dava konusu kıdem, ihbar ve izin alacaklarının ıslah talebine göre karar altına alınması gereklidir. Bu takdirde, kıdem tazminatı için işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinden faize karar verilmeli, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı için ise ıslah tarihinden faiz yürütülmelidir.Davacının işe başlatmama yoluyla iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten sonra ıslah söz konusu değilse de kıdem, ihbar tazminatı ile izin alacağı reddedilmelidir.Belirtilen sebeplerle, Mahkemece kesinleşen işe iade kararının infazı araştırılmadan karar verilmesi hatalıdır.3- Malum olduğu üzere, 6100 sayılı Kanun’un “Hukukun Uygulanması” başlıklı 33. maddesi ile hakimin Türk hukukunu resen uygulayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna bağlı olarak hukukî tavsif hakime ait olup, tarafların iddia ve talepleri ile bağlı olmadığından hakimin uyuşmazlığa tatbikî gereken hukuk normunu resen dikkate alması gereklidir.Buna bağlı olarak, davacı vekilinin haber kameramanı olan davacının alacaklarının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirmesini talep etmesi, yahut davacının bu yönde istemde bulunmaması sonuca etkili değildir.Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, davacının 5953 sayılı Basın Kanun kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi, şayet bu Kanun kapsamında ise tazminat ve alacaklarının buna göre hüküm altına alınması gereklidir.Belirtilen sebeplerle, Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.