Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12034 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1985 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (SOSYAL GÜVENLİK) DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacının hafta içi 5 gün 08:30-18:30 ve Cumartesi günleri 08:30-12:30 saatleri arasında çalıştığını ama ayda ortalama 4 gece saat 02:00'a kadar çalıştığını, ayda ortalama 2 Cumartesi de saat 17:00'a kadar çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, ' nın kıdem tazminatı yazısında davacının 15 yıl 8 ay 14 gün ve 4687 gün hizmeti olduğunun belirtildiği, davacının 01/03/2012 tarihli ihtarname ile kıdem tazminatı talep ettiği, yaklaşık 14 yıllık kıdemi olan işçinin işi bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının tazminatlarının ve işçilik alacaklarının ödendiğine dair belgelerin sunulmadığı, davacı tarafından iş sözleşmesinin 29/02/2012 tarihinde emeklilik nedeniyle haklı nedenle sona erdirildiği, dosya kapsamında yer alan imzalı maaş bordrolarında fazla mesai farkı yer almadığı gibi hesap hareketleri de ibraz edilmediğinden, tanık beyanlarıyla tespit edilen fazla mesai alacaklarının ödenmediğinin anlaşıldığı, davacının dini bayramlar dışındaki resmi tatil ve milli bayramlarda çalıştığının tanık beyanlarıyla ispat edildiği, genel tatil bayram çalışmasına ilişkin bordrolarda tahakkuk bulunmadığı, fazla mesai ve genel tatil alacağından takdiren %30 indirim yapıldığı gerekçesi ile ücret alacağı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti açısından, davacı tanığının kendi çalışma dönemi itibari ile davacının tüm çalışma dönemini bilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının, davacı tanığının davalı nezdinde çalışması sonucunda görgüye dayalı olarak bildiği dönem itibari ile hesaplanması gerekmektedir. Davacı tanığının kendi çalışma dönemi itibari ile bilmesi mümkün olmayan dönemlerin sübut bulmadığı kabul edilmelidir.3-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar Dairemizin ilke kararına göre kural olarak 11 saate kadar ki çalışmalardan 1 saat ara dinlenmesi düşülmesi gerekmekte ise de, davacı tanığının beyanlarından davacının 10 saatlik çalışmasında 1,5 saat ara dinlenme kullandığı anlaşıldığından, davacının 10 saatlik çalışmasından 1,5 saat ara dinlenmesi düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.