Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12025 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15039 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, iş akdinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davalının iş aktini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h maddesine göre haklı nedenle feshettiğini, davacının feshe dayanak hataları ve ihlalleri tüm çalışması boyunca yaptığını, uyarılara rağmen bu durumun sonlanmadığını, 22/08/2010 tarihinde envanter sayım sonucunun davalının kabul edebileceği oranların üzerinde çıktığını, 29/09/2010 tarihinde eksik-fazla kontrol prosedürünü davanın yerine getirmediğini, 30/11/2010 tarihinde sıfır ürün kontrol prosedürünü davacının yerine getirmediğini, envanter sonuçlarının davalı tarafından kabul edilebilecek değerin üzerinde olduğunu, son kullanma tarihi ve raf ömrü dolan ürünleri davacının kontrol etmediğini, reyonda satışa hazır tuttuğunu, 28/02/2011 tarihinde envanter oranlarının davalı tarafından kabul edilebilir değerin üzerinde çıktığını, 30/03/2011 tarihinde son kullanma tarihi ve raf ömrü dolmuş ürünlerin takibini davacını yapmadığını, satışa hazır tuttuğunu, satışa tabi tuttuğunu, fire olarak bildirmediğini, bu ürünleri kendi kasasından geçirerek satış işlemi gerçekleştirdiğini ama bedelini ödemeyerek kasa fişlerini kasada tuttuğunu, defalarca yazılı uyarılmasına ragmen bu davranışlarına davacının ısrarla devam ettiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya isnat edilen eylemlere ilişkin olarak davacı tanığının, davacının son kullanma günü geçen ürün satmadığı, mağaza müdürlerinin 2-3 gün kala son kullanma tarihlerine yaklaştığı zaman fiyat indirim isteyin diye fikirler verdiklerini, bunun ürünün son kullanma tarihine düşmesin mantığıyla olduğunu, envanter açığının güvenlik görevlisinin bulunmasından kaynaklandığını beyan ettiği görüldüğünden, davacı tanığının beyanlarına itibar edilerek ve davalı tarafça davacının iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiği, davalı tarafından davacının yıllık izinlerini kullandığına yahut kullanılmayan izinlerine karşılık fesih sonrasında ödeme yapıldığına dair herhangi bir kayıt sunulmadığından, davacının kıdem süresine uygun olarak 14 gün izin alacağının bulunduğu ve davacının fazla çalışma yaptığı tanık anlatımlarıyla da sabit olduğu, hafta tatili ücret alacağı ile ilgili davanın ise davalı tarafından sunulan çizelgelerde hafta tatil günlerinin boş bırakılmış olması ve taraf tanıkları hafta tatili kullandırıldığını beyan ettiğinden ispatlanamadığı gerekçesi ile ücret ve hafta tatili ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki belgelere göre; 24/03/2011 tarihli kontrolde son kullanma tarihi 05/03/2011 olan peynirin reyonda müşteriye satışta tespit edildiği, davacının savunmasında “müşterinin devamlı ürünleri karıştırması sonucunda arkadan ürün aldığı için bunu farkedemedikleri” yönünde davalı işverenliğe hitaben yazılı savunmada bulunduğu görülmüştür. 31/03/2011 tarihinde kasa bankosu üzerindeki 4 adet ürünün 31/03/2011 son kullanma tarihli olduğu, bunların 2 adedinde son kullanma tarihi kazınmış olduğu ve davacının bu ürünler müşterilere satma çalıştığı belirtilmiş, davacı davalıya yönelik yazılı savunmasında “ürünlerin bozulmadığını düşünmediğinden dolayı ürünleri sıcak satışta eritmeye çalışıp fireye yazmamaya çalıştığı için ürünleri kasa bankosu üzerinde satmaya çalıştığı, tekrarlamayacağı” yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür.30/11/2010 tarihli kontrolde davacının son kullanma tarihli tavuk bulundurduğunun tespit edildiği, davacının davalıya verdiği yazılı savunmasında “tavuğun son kullanma tarihinde yaşanan sıkıntının ürünün bozulmaması ve fireye yazılmasına gerek olmadığını düşünmesinden kaynaklandığı” yönünde beyanda bulunduğu, davacıya bu nedenle ihtar cezası verildiği görülmektedir.Mahkeme gerekçesinde yazılı olduğu üzere “mağaza müdürlerinin 2-3 gün kala son kullanma tarihlerine yaklaştığı zaman fiyat indirim isteyin diye fikirler verdikleri” doğru kabul edilse bile, davacının bir kısım son kullanma tarihli ürünü etiketi kazınmış şekilde kasa bankosu üzerinde satmaya çalışması, son kullnama tarihli tavuğu bozulmadığı /fireye yazılmasına gerek olmadığı gerekçesi ile bulundurduğu, bu gibi hareketlerin bu gıda maddelerini alanların sağlığına zarar verebilecek nitelikte olduğu, davacının 30/11/2010 tarihli son kullanma tarihli tavuk tespiti üzerine ihtar cezası da aldığı, davacının ihtara rağmen bu tip davranışını tekrarladığı, mağaza sorumlusu olan ve görevinin gereklerine bu şekilde aykırı davranan davacının iş aktinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği gözetilmeksizin, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.