MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2011NUMARASI : 2010/741-2011/730DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait Ö.. R..D.. Merkezinde 23.07.2007 tarihinde hemşire olarak çalışmaya başladığını, belirli süreli iş akdi ile sözleşme süresinin 3 yıl olduğunu, işçi tarafından sözleşmenin 3 ay önceden bildirmek koşulu ile feshedilebileceğini, haftalık çalışma saatinin 45 saat olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının 22.04.2010 tarihinde hastane başhekimliğine verdiği dilekçe ile sözleşme süresi sonunda kendi isteği ile işten ayrılmak istediğini belirttiğini, iş akdini süre sonunda sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak fesheden davacıya kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödenmediğini, haftanın 6 günü çalıştığını, ulusal bayram genel tatillerde de çalıştığını, yıllık izin kullandırılmadığını, son 38 günlük maaşı ile işe başladığında içeride tutulan 15 günlük maaşı ile beraber 53 günlük ücret alacağı bulunduğunu, günde en az 10 saat çalışıp fazla mesai yaptığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil, yıllık izin ve ücret alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının şirkete verdiği böyle bir dilekçe olmadığını, iş akdini 4. maddeye göre işçinin 3 ay öncesinden yazılı bildirimde bulunmadıkça iş akdinin kendiliğinden bir yıl daha uzayacağını, buna rağmen davacının 23.07.2010 tarihinden sonra bir daha işe gelmediğini, istifa ettiğini davranışları ile ortaya koyduğunu, kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini, haftada en fazla 45 saat çalıştığını, çoğunlukla 45 saatin altında çalıştığını, işyeri devam çizelgeleri bunun kanıtı olduğu gibi, davacının şirkette haftada 10 seans diyalize giren hastalara baktığını, her bir diyaliz süresinin en uzun 4 saat olduğunu, sadece bu dikkate alındığında bile haftada 45 saat çalıştığının görüleceğini, bu hususun SGK resmi kayıtlarında da mevcut olduğunu, davacı bazen sabah erken saatlerde gelmiş ise de, bu yönce işverence talimat verilmediğini, bu durumda da çay içip dinlendiğini, kahvaltı ettiğini, bunun iş süresinden sayılmaması gerektiğini, bazen gelmeyen hemşirelerin yerine bakması veya başkaca nedenlerle fazla çalışma yapılan günlerin karşılığının ödendiğini, devam eden günlerde kendisine izin kullandırılarak fazla çalışma karşılığının gereğinin yapıldığını, UBGT günlerine denk gelen çalışmaların da istisnai olduğunu, karşılığı ücretlerin ödendiğini veya karşılığında izin kullandırıldığını, davacının ibraname verdiğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını, son aya dair maaş ve fazla çalışma karşılığı ücretlerinin banka hesabına ödendiğini savunmuştur.C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına davacının 23/07/2007 Tarihinde davalı yanında çalışmaya başladığı, 23/07/2010 tarihinde sözleşme süresinin bitimi nedeni ile iş akdinin sona erdiği, taraflar arasında 3 yıl süreli belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacının süre sonunda sözleşmeyi yenilemeyeceğini davalıya bildirdiği ve süre sonunda sözleşmenin sone erdiği, bu şekilde sona eren sözleşme nedeni ile davalının davacıya kıdem tazminatı ödemekle yükümlü bulunduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D)Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı ile davalı işverenlik arasında 3 yıl süreli iş sözleşmesi düzenlenmiş olup, yapılan işin niteliği gereği bu sözleşmenin belirli süreli kabul edilmesine yasal olanak yoktur. İş Kanununun 11. Maddesinde öngörülen unsurları taşımayan bu sözleşme başlangıçtan itibaren belirsiz sürelidir. Belirsiz süreli bu sözleşme davacı işçi tarafından 22.04.2010 tarihli dilekçe ile herhangi bir haklı nedene dayanılmaksızın sona erdirilmiş olup, dava dilekçesinde de haklı neden olgusuna dayanılmamış, dilekçenin irade fesadı ile verildiği de ileri sürülmemiştir. Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, belirsiz süreli hizmet akdini haklı neden olmaksızın sona erdiren davacı işçinin kıdem tazminatı talep edemeyeceği ve istemin reddi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F)Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.