MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili,müvekkilinin davalı ... Başkanlığına bağlı park ve bahçeler müdürlüğünde çalıştığını müvekkilinin değişik taşeron firmalarda çalışmasına rağmen işinin değişmediğini, sürekli aynı işi yaptığını, davacının çalıştığı son taşeron firmanın ... - ...İlaçlama iş ortaklığı olduğunu müvekkilinin iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak fesih edildiğini iddia ederek işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ...vekili ;Davanın adi ortaklığa yöneltilemeyeceğini, davacı ile imzalanan sözleşmenin süreli olduğunu sürenin bittiğini, davacının kıdeminin bu davayı açmaya yeterli olmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili ; Husumet itirazında bulunmuş, davacının iş akdinin hukuka uygun şekilde fesih edildiğini, feshin son çare ilkesine uygun davranıldığını, müvekkilinin davanın tarafı olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, yazılı fesih olmadığı için feshin geçersizliğine ve davacının, davalı ... - ...İlaçlama iş ortaklığı nezdindeki işine iadesine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Hukuk Genel Kurulunun 8.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından ve dava dilekçesinde her iki şirketin gösterilmesi ve dava dilekçesinin ortak girişimi oluşturan her iki şirkete ayrı ayrı tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması, kararın da ortak girişimi oluşturan şirketler hakkında kurulması gerekir. Kararın tek başına ortak girişim hakkında verilmesi olanağı yoktur. Dosya içeriğine göre davacı işçi dava dilekçesinde davalı olarak ortak girişimi oluşturan ...aat Ltd şirketi ile ...İlaçlama Gıda Ltd şirketlerini göstermiştir. Dava dilekçesi ortak girişimi oluşturan şirketlere ayrı ayrı tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, vekillerle ilgili vekaletname veya tevkil belgeleri tamamlatmalı ve hükümde ortak girişimi oluşturan şirketler ayrı ayrı gösterilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde tüzel kişiliği olmayan ortak girişim hakkında hüküm kurulması hatalıdır.2-Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile .. kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).10.04.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca hüküm fıkrası ile gerekçe arasında veya tefhim edilen kısa karar ile gerekçe arasında çelişki olması bozma sebebidir.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece taraflara tefhim edilen kısa kararda davacının davalı ... nezdinde işine iadesine karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda davacının diğer davalı adi ortaklık nezdindeki işine iadesine karar verildiği, bu durumun da gerekçeli karar ile hükmü fıkrasının çelişkili olmasına sebep olduğu, anlaşılmakla kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 11.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.