Davacı, ihbar tazminatı, ikramiye, ücretli izin ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davalıya ait M/U Ayhan adlı gemide, gemi adamı olarak çalışan davacı, hizmet akdinin haksız feshedilmesi nedeniyle ihbar tazminatı, ikramiye ve yıllık ücretli izin alacaklarının hüküm altına alınması ile birlikte gemi alacaklısı olarak gemi üzerinde "Kanuni Rehin Hakkı'nın" tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının tazminat ve alacakları kabul edilmesine rağmen davadan önce gemi üzerinde ihtiyati tedbir kararı aldığı, ancak 10 günlük süre içinde dava açmadığı, bu nedenle tedbirin kaldırıldığı gerekçesiyle kanuni rehin hakkı tanınması isteminin reddine karar verilmiştir.Belirtmek gerekir ki, ihtiyati tedbir istemi davadan önce ve davanın devamı süresince alacağın veya hakkın geçici olarak korunmasını sağlayan bir kurumdur, ihtiyati tedbir kararı aldıktan sonra, işyerinde dava açılmadığı takdirde tedbirin kalkması alacağın yada hakkın sona erdiği anlamına gelmez. Somut olayda gemi adamı olan davacının, işçi alacakları hüküm altına alınmakla Türk Ticaret Kanunu'nun 1235/3 ve 1239. maddeleri uyarınca gemi alacaklısı hakkına sahip olduğu ve kanuni rehin hakkının tanınması gerektiği tartışmasızdır. Bu istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalıdır.Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.