Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11742 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29766 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BURSA 5. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 03/05/2012NUMARASI : 2011/481-2012/346DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılardan A.. Elektrik Üretim A.Ş. avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan A.. Elektrik Üretim A.Ş. adına Avukat Ü.. A..ile karşı taraf adına Avukat M.. B.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, davalılardan T.. Şirketinin işçisi olarak Bursa U..H..Santrali Yapımı Projesinde çalıştığını, davalı T.. Şirketinin işi diğer davalı A..şirketinden aldığını, iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, bayram genel tatil ücreti ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı A..vekili, müvekkil şirketin anahtar teslim niteliğinde bir sözleşme ile işi diğer davalı şirkete verdiğini, bu nedenle husumet itirazlarında bulunduklarını, ayrıca zamanaşımı itirazlarının da olduğunu, davacının müvekkil şirket çalışanı olmadığından istenilen belgelerin de ibraz edilemediğini, ayrıca davacının tam taleplerinin ispata muhtaç ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı T.. Şirketi vekili savunmasında, öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, tazminatların ödendiğini, fazla mesai ücreti de olmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının fazla çalışma yaptığı bayram ve genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davalı A.. AŞ vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin hak kazandığı aylık ücretlerinin ödenip ödenmediği hususunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası ” verilmesi zorunludur.Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir.4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesaplan dışında ödeyemezler" şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli şartların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren, işçinin aylık ücretlerinin banka hesabına yatırılmak sureti ile ödendiğini savunmuştur. Bilirkişi raporuna karşı bu yönde itirazda bulunulmuştur. Davacının aylık ücretlerinin ödendiği banka hesabına ait kayıtlar celp edilerek denetlenmeksizin, son aylara ait ücret alacaklarının ödenmediğinin kabul edilmesi de eksik incelemeye dayalı ve isabetsizdir. Yukarıda yazılı sebeplerden eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı işçi tünel inşaatında çalışmış olup, emsal dosyada dinlenen tanıklarından N..C.., tünel işinde vardiyalı çalışmalardan söz etmiştir. Aynı yönde Yargıtay tarafından verilmiş bozma kararlarında da işyerinde bir dönem üç vardiyalı çalışıldığı daha sonra vardiyanın kaldırıldığı belirtilmiş olmakla (Yargıtay 7. HD. 2.7.2013 gün, 2013/ 10005 E, 2013/ 12463 K. Yargıtay 22. HD. 05.11.2013 gün, 2013/ 23716 E, 2013/ 23430 K.) mahkemece bu yönde araştırma yapılmalı ve davacının istek konusu dönemde vardiya sistemine tabi çalışıp çalışmadığı da belirlenerek sonuca gidilmelidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalılardan A.. Elektrik Üretim A.Ş yararına takdir edilen 1.100.00 TL'nin duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.