Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11738 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25783 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesini istifaya zorlanmak suretiyle işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davacının istifa ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalıların iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalılar temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İş sözleşmesinin, işçinin kendi isteği ile veya işini savsaması sonucu işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle ve haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işçinin isteği ile ya da işini ihmal etmesi sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi hali işverenin haklı fesih nedenleri arasında gösterilmiştir. İş güvenliği hükümleri, işçi sağlığı ve güvenliğini korumaya yönelik titizlikle uyulması gereken kurallardır. Bu konuda işverenin alması gereken tedbirlerin yanında işçinin de yükümlülükleri vardır. İşçinin kasıtlı bir davranışı ya da görevini savsaması sonucu işin güvenliği yönünden bir tehlike meydana gelmesi durumunda, işveren açısından derhal “haklı nedenle fesih hakkı” ortaya çıkar.İşçinin bu konuda uyarılması veya hatırlatmada bulunulmasına gerek olmadığı gibi, belli bir zararın oluşması da gerekmez. Aynı bentte belirtilen işçinin otuz günlük ücretinin tutarıyla karşılanamayacak bir zarar vermesi, işin güvenliğini tehlikeye düşürmekten bağımsız bir fesih nedenidir.Güvenlik hizmeti veren bekçinin uyuması veya görev yerini terk etmesi (Yargıtay 9.HD. 4.11.2008 gün 2007/30651 E, 2008/30368 K.), yanıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu yerde yasaklanmış olmasına rağmen sigara içilmesi (Yargıtay 9.HD. 21.12.2009 gün 2009/12861 E, 2009/36369 K), basınçla veya yüksek ısıyla çalışabilir bir cihazın kontrolü ile görevlendirilen işçinin görevini savsaması gibi durumlar, işin güvenliğini tehlikeye düşüren davranışlara örnek olarak verilebilir.Davacı, iş sözleşmesini istifaya zorlanmak suretiyle işverence haksız feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise, davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve 24.01.2012 tarihinden geçerli olmak üzere 23.01.2012 tarihinde istifa ettiğini, 24.01.2012 gecesinde görevi esnasında uyuduğunun tespit edilerek durumun tutanak altına alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece Mahkemesince davacının istifa dilekçesini verdikten sonra 25.01.2012 tarihinde savunmasının istemini içerir belgelerin çelişki içerdiğinden istifa dilekçesine itibar edilmemiş ve davacının iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiği kabul edilmiştir.Dosya içeriğindeki deliller, tutanaklar ve diğer yazılı belgelerle hükme etkili olacak tanık beyanlarının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, davacının iş akdinin istifa suretiyle sona ermediği yönünde kabulü yerinde ise de; davacının 24.01.2012 tarihinde gece nöbetinde uyuduğu ve işini ihmal etmesi sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmaktadır. Davalı 25.01.2012 tarihinde alınan savunmasında "...Rahatsızlığımdan dolayı dalmışım, kısa bir süre sonra amirlerim geldiler. Bir daha tekrarlamayacağım." diyerek nöbet esnasında uyuduğunu kabul etmiştir. Davacı bu savunmasının hile, tehdit veya cebir ile verdiğini ispat edememiştir. Bu nedenle işçinin, işini ihmal etmesi sonucunda işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü sabittir. Mahkemece davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacının iş akdinin haksız nedenle feshedildiğinin kabulü hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.