MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, 5 aylık ücret alacağını talep etmesi üzerine iş akdinin haksız ve bildirimsiz bir şekilde işveren tarafından feshedildiğini, asıl işveren ve işveren vekili olarak davalılardan ...’ın diğer davalı şirketleri paravan olarak kullandığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, genel tatil, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili, davacının davalı... şirketinde 13.08.2011-16.07.2012 arası tır şoförü olarak çalıştığını, kendi isteği ile işi bıraktığını, davalı ...’ın şirketlerinin mali sıkıntıya girmesi nedeniyle maaş ödemelerinde sorunlar başgösterdiğini, iflas erteleme kararı için mahkemeye başvurduğunu, 6. Asliye Ticaret Mahkemesince 2012/390 E. sayılı dosyada iflas erteleme kararı verildiğini, davacı ve bazı çalışanların şirket çalışanı ... ile görüştüklerini, işveren ... ile görüşmeden işten ayrıldıklarını, zorlu bir süreçte şirketi terkettiklerini, dava dilekçesinde beyan edilen çalışma şekli ile sürelerin abartılı olduğunu, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı olmadığını, fazla çalışma yapılmadığını, genel tatillerde çalışılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı ...yönünden davanın kısmen kabulü ile ihbar tazminatı, ücret, genel tatil, fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının bu davalıdan tahsiline, davacının davalılardan .. nezdinde çalışması bulunmadığı ve diğer davalı ... ise . .. ve .. ortağı ve yöneticisi olup işçilik haklarından dolayı bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır, aradaki hukuki ilişkiyi tespit eder.Organik bağ ilişkisinde işveren sıfatı olan tüzel kişinin, işçinin iş sözleşmesinden veya iş kanunundan doğan haklarını kullanmasının engellenmesi için temsilde farklı kişiliklere yer vermesi sözkonusudur. Bu durumda tüzel kişinin bağımsızlığı sınırlanır ve organik bağ içinde olunan kişi ile özdeş kabul edilir. Bu anlamda; tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçiye zarar verme(haklarının alınmasını engelleme), tarafta muvazaa(hizmeti kendisine verdiği halde başka bir kişiyi kayıtta işveren olarak gösterme) ve namı müstear yaklaşımı nedeni ile dolaylı temsil sözkonusudur. Bu durumların sözkonusu olduğu halde tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işveren veya organik bağ içinde olan tüm işverenler sorumlu tutulmaktadır. Organik bağ ise şirketlerin adresleri, faaliyet alanları, ortakları ve temsilcilerinin aynı olmasından, aralarındaki hukuki ilişkilerin tespitinden anlaşılır. Somut uyuşmazlıkta; davacı asıl işveren ve işveren vekili olarak davalılardan ...’ın sorumlu olduğunu, bu davalının diğer davalılar olan şirketleri paravan olarak kullandığını iddia etmiştir. Her ne kadar mahkemece, davacının davalı müflis ... nezdinde çalışması bulunmadığı, davalı ...'ın ise müflis ..nin ortağı ve yöneticisi olması gerekçesiyle bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı ...’ın her iki şirketin de temsilcisi olup, şirketlerin aynı adreste faaliyet gösterdikleri, faaliyet alanlarının aynı olduğu ve dolayısıyla davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu davacı tarafından ispatlanmıştır. Davacının bildirimlerinin sadece ...üzerinden yapılmasının sorumluluk açısından etkili olmayacağı dikkate alınmadan davalı .. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.