Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11573 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10860 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, 18.06.2005 tarihi itibariyle davalı şirket bünyesinde ... olarak çalışmaya başladığını, bu görevine hiç bir yasal mesnet gösterilmeden keyfi nedenlerden İstanbul'da bulunan şirket merkezine çağrılarak 08.07.2009 tarihinden itibaren hizmet sözleşmesine son verildiğini, bu hususa ilişkin ... İş Mahkemesinin 2009/241 Esas sayılı dosya ile açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını, ancak ... 28.02.2011 tarih 2011/6661 Esas 2011/5317 karar sayılı ilamı ile bozulmak sureti ile ortadan kaldırıldığını, mahkeme kararında feshi geçerli bulduğunu, ancak haklı bulmadığını, bu kapsamda tüm yasal alacaklarının işverence ödenmesinin gerektiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının 18.06.2005 ile 08.07.2009 tarihleri arasında satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacının son aldığı aylığın 2.545,20 TL olduğunu, davacının hizmet sözleşmesinin iş amaçlı olmayan harcamaları masraf raporlarında beyan etmesi, ziyaret etmediği halde ziyaret etmiş gibi raporlar düzenlenmesi ve bu davranışların doğruluk ve bağlılık kurallarına açıkça aykırılık teşkil etmesi nedeniyle feshedildiğini, davacının sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği için kıdem ve ihbar tazminatının ödemelerinin yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, Dairemizin 23.06.2014 gün ve 2012/22334 Esas, 2014/21008 Karar sayılı ilamına uyularak yargılama gerçekleştirilmiş, davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle mahkemece bozma ilamına uygun işlem yapılması karşısında bozmaya eylemli şekilde uyulduğu anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı ihtilaflıdır.Mahkemenin ilk kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 23.06.2014 gün ve 2012/22334 Esas, 2014/21008 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporunun aldırılmasından sonra davacı vekili “ıslah dilekçesi” sunarak taleplerini arttırmış, mahkemece talep arttırmına değer verilerek alınan rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “ Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacı vekilinin bozmadan sonra “ıslah dilekçesi”ne değer verilerek alınan rapor doğrultusunda karar verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.