Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11532 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1107 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA : Davacı, maddi tazminat ile manevi tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait mağazada mağaza sorumlusu olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence hırsızlık yaptığı iddiası ile haksız şekilde fesh edildiğini, yapılan fesih ve öne sürülen suç isnadı nedeni ile maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek, maddi ve manevi tazminatın tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş akdinin hırsızlık nedeniyle sona erdirilmeyip görevinin verdiği sorumluluğa aykırı davranması nedeniyle haklı olarak fesh edildiğini, maddi tazminat talebinin soyut beyanlara dayandığını, herhangi bir delil olmadığını, manevi tazminatı gerektiren bir durum da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, " Mahkememizin 2010/9 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, ilgili davada davacı hakkındaki isnatların yerinde olmadığı, davacının iş akdinin haksız olarak feshedilmiş olduğuna karar verilmiş, iş bu karar Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşmiş olmakla, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmiş olduğu kesinlik kazanmıştır. İş akdinin feshedildiği 03/12/2009 tarihinden sonra 31/12/2009 tarihinde işsizlik ödeneği almak için başvuruda bulunmuş yapılan başvuru "işçinin kusuru" gerekçesi ile reddedilmiş, Davacı taraf da; maddi tazminat taleplerinin temelini davacının hırsızlık isnadıyla işten çıkarılması sebebiyle uzun süre iş bulamaması ve maaş alacağından yoksun kalmasının oluşturduğunu, bu süreç içersinde davacının İş Kur'dan işsizlik maaşı alamamasının da maddi tazminat isteminin dayanaklarından biri olduğunu savunmuş olmakla, İş Kanunu'nun. 17.maddesinde bildirimli fesih düzenlenmiş olup, 4. Fıkrasında "bildirim şartlarına uymayan taraf bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorunmadır" denilmiştir. Davacının haksız fesih nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat alacağından davacının hak kazanmış olduğu ihbar tazminatını indirilerek yapılan hesaplama doğrultusunda 4.510.20 TL talep edebileceği kanaatine varılarak davacının maddi tazminat talebine ilişkin talebinin kısmen kabulüne, davacı manevi tazminat talep etmiş olup, tarafların ekonomik sosyal durumları, taraflar arasında yaşanan olaylar, manevi tazminatın belirlenmesinde Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve zenginleşme aracı olarak kullanılmaması ilkesi birlikte değerlendirildiğinde 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki gerekçe ile her iki tazminat kısmen hüküm altına alınmıştır. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı, davalı tarafça hırsızlık isnadı ile iş sözleşmesinin fesh edildiğini bu isnad nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürüp manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının iş sözleşmesinin, 4857 sayılı Kanunu'nun 25/II-e maddesi gerekçe gösterilerek ve " şirketimize ait eşyaları izinsiz ve ücretini ödemeden aldığınız tespit edilmiştir" denilerek sona erdirildiği, fesih öncesi işyerinde çalışan bir kısım işçilerce davacının usulsüz davaranışlarına yönelik yazılı beyanlar verildiği ve işveren yetkililerince durumun tutanağa balanıp sözleşmenin fesh edildiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiği kesinleşen Mahkeme kararı ile sabit ise de fesih bildirimi yada işverence tutunlan tutanaklarda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunmadığı gibi davacı tanık beyanları da bu hususu ispatta yetersizdir. İşverenin fesih hakkını kullanması feshin haklılığını kanıtlayamaması davacıyla manevi tazminat hakkı da vermeyeceğinden talebin reddi yerine gerekçesiz şekilde manevi tazminata hükmedilmesi hatalıdır.3- Davacı taraf dava dilekçesinde maddi zarara yönelik somut neden belirtmemiş olup yargılama sırasında vekili "Bizim maddi tazminat istememizin temelini müvekkillimin işten hırsızlık isnadıyla çıkarılması sebebiyle uzun süre iş bulamaması ve maaş alacağından yoksun kalmasıdır" demiştir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile istem kısmen hüküm altına alınmış ise de dosya kapsamından maddi tazminatı gerektirir bir durum tespit edilmediği gibi davacının işsiz kaldığı süre için maddi tazminata hükmedilmesinin de hukuki bir dayanağı yoktur. Bu nedenle istemin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.