Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11491 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21718 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 10.01.2011-18.11.2012 tarihleri arasında, 1 yıl 10 ay 8 gün süreyle çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğini, iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta sonu çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram ve dini bayram tatili ücreti alacaklarının en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte akdin haksız fesih tarihi olan 31.01.2012 tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili işyerinde 12.01.2011-17.10.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davacının dilekçesinde çalışma süresi olarak gösterdiği sürelerin gerçek durumu yansıtmadığını, davacının müvekkili işyerinde çalışırken 17.10.2012 günü mesai arkadaşı ile kavga ettiğini, ardından kendisinden savunma istendiğini, vermiş olduğu tutarsız savunma sonrası İş Kanunu 25/II-d maddesi gereğince iş akdinin sonlandırıldığını, davacının 17.10.2012 tarihinde mesai arkadaşlarından ... ile kavga ettiğini, tekme tokat dövdüğünü, ardından olayı öğrenen müvekkili yetkililerince tarafların ifade ve savunmalarının alındığını, olaya tanık olan diğer çalışanların dinlendiğini ve bütün deliller ışığında inandırıcı olmayan davacı beyanlarına itibar edilmeyerek haklı şekilde İş Kanunu 25/II-d maddesi gereğince iş akdinin sonlandırıldığını, müvekkilinin haklı ve yasaya uygun fesih işlemi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığının açıkça ortada olduğunu, davacının diğer taleplerinin de haksız olduğunu, müvekkili işyerinde çalışılan her bir dakika için fazla mesai ücreti ödendiği gibi çalışanların bütün izin haklarının sonuna kadar kullandırıldığını ve çalışanların bütün yasal haklarının ödendiğini, davacının da fazla mesai yapmışsa bunun bedellerinin ve hafta sonu yada bayramlarda çalışmışsa bunların bedellerinin davacının bordrosunda düzenlendiğini ve banka hesabına yatırıldığını, davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı olmadığını belirterek davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının kavga olayına karıştığının sabit olduğu ancak bu nedenle çalışanın işten çıkabilmesi için sataşmayı başlatan kişi olması gerektiği, kavganın sebebi, kavgaya kimin sebebiyet verdiği, davacının eyleminin orantılı olup olmadığı hususları net olarak anlaşılamadığı, bu durumda, davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı kabul edilip ihbar ve kıdem tazminatı alamayacağı sonucuna varılması ağır bir sonuç olacağı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatları ile kullandırıldığı ispat edilemeyen yıllık ücretli izin alacaklarının kabulüne, fazla mesai, hafta tatilli ve ulusal bayram genel tatil alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında davacının iş akdinin işyerinde kavga etmesi gerekçesi ile işveren tarafından feshinin haklı nedene dayalı olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği kabul edilmiş ise de, bu kabul dosya kapsamına uygun düşmemektedir.Davacının aynı işyerinde çalışan diğer işçi ile karşılıklı olarak birbirlerine fiili saldırıda bulunarak kavga ettikleri konusunda kuşku bulunmamaktadır.Mahkemece kavganın davacı işçi tarafından başlatıldığının sabit olmadığı gerekçesiyle feshin haksız olduğu sonucuna gidilmiş ise de, dosya içeriğinden kavganın diğer işçi tarafından başlatıldığı net bir şekilde anlaşılamaması bir yana bu husus sabit olsa dahi, bu durum fiilen kavgaya karışan işçinin iş akdini haklı olarak feshetme konusunda 4857 sayılı Yasa'nın 25/II-d maddesince verilen hakkı ortadan kaldırmaz. Dairemizin yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır.Her ne kadar, kavganın ilk olarak kim tarafından başlatıldığı belirlenememişse de, sataşma ya da saldırı halinde işçinin ödevi, durumu amirlerine bildirmekten ibarettir.Davalı işverenin davacının iş akdini haklı olarak feshettiği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.3- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 26. maddesine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır.” Davacı vekili dava ve ıslah dilekçeleri ile tüm alacakların reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş olup talebi aşar şekilde kıdem tazminatı için doğrudan en yüksek mevduat faizi ile tahsiline, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı için doğrudan yasıl faizi ile tahsiline karar verilmesi hatalı olup ayrıca bozma nedeni yapılmıştır.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.