Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11394 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12130 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, asıl davada ihbar tazminatı, cezai şart tazminatı ile fazla mesai ücreti, işyeri hekimliği fark ücreti alacaklarının ödetilmesine birleşen davada ise işyeri hekimliği fark ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının 03.03.2009-03.02.2010 tarihleri arasında davalı şirkette hekim olarak çalıştığını, davalı şirket ile müvekkili arasında 1 yıl süre ile iş sözleşmesi imzalandığını,03.02.2010 tarihinde müvekkilinin iş akdinin hiç bir yasal uyarı veya ihbar süresinde uyulmadan haksız olarak feshedildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan iş sözleşmesine göre taraflardan birinin sözleşme süresinden önce sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi halinde diğer tarafa hekimin aldığı son brüt ücretin 6 katı oranında cezai şart ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davalı işveren tarafından haksız fesih nedeniyle müvekkiline son brüt ücretin 6 katı oranında tazminat ödenmesi gerektiğini, yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek; ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, iş yeri hekimliği fark ücreti ve haksız fesihten dolayı cezai şart alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının iş akdinin 28.01.2010 tarihinde iş saatleri içerisinde müvekkili şirketin başka bir işçisi ile yapmış olduğu tartışma sebebiyle iş kanunun 25. maddesi hükümleri uyarınca müvekkili şirket tarafından haklı nedenle fesih edildiğini, davacının ihbar tazminatı ve sözleşmeden doğan cezai bedel tazminatı talep etme hakkı olmadığından bu taleplerin reddi gerektiğini, işyeri hekimliği ücretinin davacı ile müvekkili şirket arasındaki işyeri hekim anlaşmasına uygun olarak müvekkili şirket tarafından ödendiğini ayrıca davacının fazla çalışma alacağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine karar, Dairemizce “Davacının cezai şart talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalıdır.Davacı, dava dilekçesinin 5. Bendinde işyeri hekimliğine dayalı ücret farkı alacağı talep etmiş ayrıca ...3. İş Mahkemesinin 2010-100 Esas sayılı dosyasında da işyeri hekimliğinden kaynaklanan ücret farkı alacağı talebinde bulunmuştur....1. İş Mahkemesinin temyize konu bu dosyasında tarafların imzasını içeren bir iş sözleşmesi ibraz edilmemiş ise de ...3. Iş Mahkemesinin 2010/100 Esas sayılı dosyasında davalı ... ...le ...'nin müşterek işyeri gösterildiği bir sözleşmenin sunulduğu ve ...3. İş Mahkemesinin dosyasında davalı şirket tarafından ....Güvenlik Kurumu İI Müdürlüğünün yazısından bahisle her iki şirketin ortak sağlık birimine yönelik işyeri hekimi istihdam edildiğine dair savunması olduğu anlaşılmıştır.Bu nedenle her iki dava dosyası birleştirilerek "işyeri hekimliği ücret farkı" alacağı açısından dosyaların birlikte değerlendirilmesi gerekirken dosyalar birleştirilmeden yazılı şekilde karar verilmesı hatalı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama da her iki dava dosyası birleştirilerek ihbar tazminatı ve işyeri hekimliği fark ücreti taleplerinin kabulüne, fazla çalışma ücreti ve cezai şart taleplerinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının işyeri hekimliği görevine 20/05/2009 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır. İşyeri hekimliği ücreti açısından, dava dosyasında bozma ilamı sonrası alınan ek raporlardan, 20/05/2009 tarihinden itibaren hesaplama yapan 16/10/2014 tarihli ek rapora göre karar verilmesi gerekirken, 01/04/2009 tarihi itibariyle hesaplama yapılan rapora itibarla karar verilmesi hatalıdır.3-Talep edilen cezai şart alacağı açısından,davacının talep ettiği ve mahkemece müzekkere yazılmayan, ... Başkanlığı, ...İl Sağlık Kurumu ve ...’ne yazı yazılarak sözleşme aslı bu mercilerden sorularak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile sonuca varılması hatalıdır.4-Gerekçeli karar başlığında, dava tarihi olarak 22/02/2010 tarihi yerine 12/11/2013 tarihinin yazılması hatalıdır. 5-Hüküm altına alınan işyeri hekimliği ücretinin, net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin ve ayrıca hüküm fıkrasında faiz başlangıcı olarak dava tarihi ile ıslah tarihinin ne olduğunun açıkça yazılmamasının, HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.