MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının davalı ,,, işyerinde 13.06.2005-03.12.2010 tarihleri arasında kurye olarak çalıştığını, en son .. şubesinde çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigortasının aldığı gerçek ücret üzerinden yatırılmaması sebebiyle iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının işten ayrıldığında 910 TL maaş aldığını, bu paranın 610 TL’sinin bankaya yatırıldığını, 300 TL’sinin elden ödendiğini, elden ödeme ile ilgili makbuz alındığını fakat bu makbuza TL yerine kargo ile ilgili terimler olan .. gibi terimler yazıldığını, davacının haftalık ortalama 70-80 saat çalışma yaptığını, cumartesi günleri 17.00-18.00’a kadar çalıştığını, ayda bir, iki gün gece saat 23.00 veya 24.00’a kadar çalıştığını iddia ederek; kıdem tazminatı, 1,5 aylık maaş alacağı, yol ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı..... vekili özetle; davacının 13.06.2005 tarihinde davalı işverenin .... İrtibat Büro Müdürlüğü’nde kurye pozisyonunda çalışmaya başladığını, 15.12.2009 tarihinde işyerinin diğer davalıya devredildiğini, davacının iş akdinin 06.12.2010 tarihinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmemesi sebebiyle diğer davalı işveren tarafından feshedildiğini, İş Kanunu madde 6/1 gereği davacının tüm hak ve borçlarının diğer davalı işverene geçtiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, işyeri devrinin işçi açısından kıdem tazminatına hak kazandırmayacağını, davacının ücretlerinin tam ve zamanında ödendiğini, bu durumun imzalı ücret bordroları ve banka kayıtlarından rahatlıkla tespit edilebildiğini, davacının yapmış olduğu fazla mesai olmadığını, davacının ...’ya bildirilen ücretinin gerçek ücret olduğunu, bunun dışında yol ücreti ve benzeri bir ödemenin yapılmadığını, işyeri devrinden sonra doğan alacaklardan davalının sorumluluğu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... ...i. vekili özetle; davacının 16.12.2009-02.12.2010 tarihleri arasında davalı işveren yanında kurye olarak çalıştığını, 02.12.2010 tarihinde işyerini 4 saat boyunca izinsiz terk ettiğini, 03-04-05.12.2010 tarihleri arasında işyerine gelmeyerek devamsızlık yaptığını, bu durumun tutanak altına alındığını, bu sebeple davacının iş akdinin yasal süre içerisinde ve haklı gerekçeyle feshedildiğini, davacının fesih ihbarının davalıya 14.12.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının haklı gerekçe olmadan işe gelmediğini, diğer davalı ile yapılan devir sözleşmesinin 26. Madde (b) bendi gereği, davalının sadece devir tarihinden sonraki işçilik haklarına ilişkin ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, davacının son ücretinin 544,44 TL olduğunu, kargo teslimatının 09.00-18.00 saatleri arasında yapıldığını, davacının bu şekilde çalıştığını, 1,5 saat ara dinlenmesi yapıldığını, davacının fazla çalışma ücretinin ödenmediği gerekçesiyle fesih beyanının haklı nedene dayanmadığını, fazla çalışma ücreti alacağında takdiri indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacı işçi tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı kanaatiyle kıdem tazminatı, ücret alacağı ve fazla mesai ücreti taleplerinin kabulüne, yol ücreti talebinin reddine, hükmedilen alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; davacının fazla çalışma yaparak çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hafta için günlük çalışma saati olan 12 saatten 1,5 saatlik yemek molası düşüldükten sonra, davacının günlük çalışması 10,5 saat olarak belirlenmiştir. Davacının, cumartesi günü çalışma saati olan 9,5 saatten bir saat yemek molası düşüldükten sonra, davacının cumartesi günü çalışması 8,5 saat olarak belirlenmiştir. Bu şekilde, davacının haftalık çalışma süresi 10,5 X 5 = 52,5 + 8.5 = 61 saat olup, davacının haftalık yasal 45 saatlik sürenin üzerinde çalışarak, haftada 61 - 45 = 16 saat fazla çalışma yaptığı halde 17 saat üzerinden hesap yapılarak fazla mesai alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.3-Davacının fazla mesai yaparak çalıştığı her ne kadar araç sefer çizelgeleri ile doğrulansada, fazla mesai ücreti hesabında tanık beyanları değerlendirilerek bir sonuca varılmıştır. Takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla mesai ücreti alacağından, makul oranda bir takdiri indirim yapılmadan alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin HMK ‘nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.