Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11339 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12473 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, maaş farkı, fazla mesai ücreti, bayram tatil ücreti, hafta sonu tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, emekli maaş kazanç kaybı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacının emeklilik talebinde bulunduğunu, ancak davalı tarafın davacının çıkışının keyfi olarak 1,5 ay geciktirilmiş olması nedeniyle 1,5 ay emeklilik maaşından mahrum kaldığım, davacının....Müdürlüğü'ne şikayette bulunduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, emekli maaşı kazanç kaybı alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının kendi isteği ile emeklilik gerekçesi ile işten ayrıldığını, bu sebeple ihbar tazminatı hakkının olmadığını, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, kendisine bütün alacaklarının ödendiğini, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı vekilinin 27/01/2014 tarihli ıslah dilekçesini ibraz ettiğini, ancak HMK 181 maddesi gereğince yasal 1 haftalık süre içerisinde ibraz edilmediğinden ıslah hiç yapılmamış gibi karar verildiğini, davacının davalıya ait işyerinde toplam hizmet süresinin 2 yıl, 8 ay, 20 gün olduğu, dosya kapsamından davacının emekli olmak suretiyle işten ayrıldığı, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazandığı, ödemeler mahsup edildiğinde davacının bakiye net kıdem tazminatının 118,00 TL olduğu, ihbar tazminatı talebinin, davacının kendisinin iş akdini feshetmesi nedeniyle reddi gerektiği, fazla mesai ücreti alacağı talebinin davacı tanıklarının beyanlarının kendi içerisinde çelişkili olması da nazara alınarak kanıtlanamadığı, hafta tatili ücretinin de kanıtlanamadığı, yıllık izin ücreti talebinin ödenmiş olması nedeniyle reddi gerektiği, emekli maaşı kazanç kaybı talebinin varlığıznz kanıtlanamadığı, tanık beyanlarından bilirkişi raporunda belirtilen şekilde davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığının bildirildiği bilirkişinin bilirkişi raporunda tespit ettiği 398,00-TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinden davacının hastalık mazeret gibi nedenlere izinli olabileceği günler olacağı nazara alınarak takdiren % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında davacının talep edebileceği ulusal bayram ve genel tatil ücretinin net 318,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen döneme ait ücret alacağının ödendiğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı, davacının net ücret alacağının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 960,00 TL olduğu, bilirkişi raporundan farklı olarak sonradan ibraz edilen belgelere göre yapılan 191,42 TL ödeme mahsup edildiğinde davacının net asgari geçim indirimi alacağının 647,00 TL olduğu gerekçesi ile ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, emekli maaşı kazanç kaybı taleplerinin reddine, sair taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşçilik alacaklarını işçiye ödediğini savunan işverenin bunu banka ödemesi, işçinin imzaasını taşıyan yazılı belge gibi bir belgeye dayanan delil ile ispatlaması gerekir.Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tüm işçilere banka kartı çıkarıldığını ama bu kartların işçilere verilmediğini, maaş kartları ile işveren tarafından işçilerin maaşlarının çekilerek zarf içinde verilen maaşlarının dahi eksik olduğunu, bu uygulama nedeni ile 18/06/2010 tarihinde bankaya yatırıldığı varsayılan ücret kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağından mahsup edilemeyeceğini, davacının banka kartını hiç bir zaman alamadığını, davacının bankadan hiçbir ödeme almadığını ileri sürmüştür.Bankadan, kamera kayıtlarının bulunmadığı bildirilmiştir.Davacı tanığı ..., “Ben 2011 yılının Kasım ayına kadar ...'a bağlı olarak 13 sene süre ile çalıştım, davacı taşeron firma elamanı olarak davalı işyerinde çalışmaktaydı, çalışanların bankada hesapları bulunmaktaydı ancak ben dışardan kartların taşeron firma yetkilerinde olup ödemelerin onlar tarafından çekildiğini duydum” şeklinde beyanda bulunurken, davacı tanığı ..., “ ben ...'ta 15 yıldır çalışmaktayım. ...'ın Güngörendeki işletmesinde çalışmaktayım. Davalı şirket ...'dan ihale almıştı. Davacı söz konusu şirkete bağlı olarak şoför olarak ...'ta çalıştı. Ben ...'ta uzman teknisyen olarak çalışmaktayım. Davacı ve diğer işçiler maaşları eksik aldıklarını söylemekteydiler.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre davacının ve onun gibi alt işveren işçisi olan işçilerin maaşlarının davalı alt işveren Şirket yetkilileri tarafından bankadan çekildiği ve işçilere eksik ödeme yapıldığı anlaşıldığından banka kanalı ile ödendiği gerekçesi ile kıdem tazminatı alacağından mahsup yapılması, yıllık izin ücreti talebinin reddedilmesi ve asgari geçim indirmi alacağının da eksik hesaplanması hatalıdır. Bu sayılan işçilik alacaklarının böyle bir durumda ancak, işçiye aidiyeti sabit olan imza taşıyan ödeme belgesi ile ispatlanabileceği gözetilmelidir.F)SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.