Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11275 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 1126 - Esas Yıl 2004
Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, ücret ile icra inkar tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi 1. T.... inşaat 2. P. inşaat avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1- Davacı işçi, 1.8.1998-18.11.2000 tarihleri arasında davalılardan E. İnşaat AŞ'nin taşeron, T. İnşaat AŞ'nin asıl işveren olduğu T. L... Bankasının Genel Müdürlüğü inşaatı işyerinde çalışmış, iş sözleşmesi feshedilmeksizin 20.11.2000-16.1.2001 arası çalışmalarını bu defa T. V. Bankası inşaatı işyerinde aynı asıl işveren ve ayrı taşeron işçisi olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Davalılardan T. Bankasının ihale makamı olduğu dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava konusu işçilik haklarından sorumlu olmayacağı açıktır. Davacı işçi daha sonra 16.1.2001-21.2.2001 arası yine aynı taşeronun işçisi olarak davalılardan P. İnşaat AŞ'nin asıl işveren olduğu bir başka inşaat işyerinde çalışmıştır, iş sözleşmesi haklı bir neden olmaksızın işverence 21.2.2001 tarihinde feshedilmiştir. Bu davada, asıl işverenler ile taşeron ve bir kısım çalışmaların geçtiği işin ihale makamı davalı gösterilmiş ve ihbar, kıdem tazminatları ile ödenmeyen işçilik hakları talep edilmiştir. Mahkemece ihale makamı yönünden davanın reddine karar verilmiş, diğer davalılar yönünden isteklerin kısmen kabulü cihetine gidilmiştir. Davalılardan T. İnşaat AŞ, davacının E. İnşaat AŞ işçisi olarak çalıştıktan sonra başka işyerlerinde de çalıştırıldığını, bu şekilde 1475 sayılı iş Kanununun 1/son maddesinde belirtilen "münhasıran o işyerinde veya eklentilerinde" çalıştırma şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle asıl işveren- alt işveren ilişkisinin bulunmadığı belirterek kararı temyiz etmiştir. Somut olayda davacı işçi, sürekli olarak aynı taşerona bağlı olmakla birlikte uzun süre T.... inşaat AŞ'nin üstlendiği iki farklı inşaat işyerinde çalışmış, son olarak aynı taşeron nezdinde P. İnşaat AŞ. işyerinde kısa bir süre görev yapmış ve iş sözleşmesi bu işyerinde çalışırken feshedilmiştir. 1475 sayılı iş Kanununun 1/son maddesinde bir işverenden belirli bir işin bir bölümünde veya eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve eklentilerinde çalıştıran diğer işverenin kendi işçilerine karşı o işyeri ile ilgili ve bu kanundan veya hizmet aktinden doğan yüklenimlerinden asıl işverenle birlikte sorumludur kuralına yer verilmiştir. Davacının iş sözleşmesi davalılardan T. İnşaat AŞ işyerinden ayrılışında feshedilmemiştir. Buna göre 16.1.2001 tarihinde davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatları ile izin alacağına hak kazanmış değildir. Bu durumda taşeron yönünden dahi bu tarih itibarıyla anılan tazminat ve işçilik haklarını ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla 16.1.2001 tarihinde iş ilişkisi devam ettiğine göre anılan tazminat ve işçilik hakları henüz doğmamıştır. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde asıl işverenin sorumluluğu ise, alt işverenin o işyeri ile ilgili doğan yükümlülükleri ile sınırlı olduğundan davalı T. İnşaat AŞ'nin ihbar tazminatı ve ücretli izin alacağından işyeri devri söz konusu olmadığından ileride doğacak kıdem tazminatından 1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi gereğince sorumlu tutulması doğru olmaz. Mahkemece, dava konusu ihbar ve kıdem tazminatları ile izin alacağından davalı T.... inşaat AŞ. sorumlu tutulmamıştır. Karar bu yönüyle isabetlidir. Öte yandan davacının fazla çalışma ücretinden T. İnşaata ait işyerinde çalışılan süreyle sınırlı olarak asıl işveren konumundaki T. İnşaat AŞ. ile taşeron birlikte sorumlu tutulmalıdır. Gerçekten davacının alt işveren tarafından bir başka işyerinde görevlendirildiği 16.1.2001 tarihi itibarıyla bu alacak doğmuş durumdadır ve feshe bağlı olmayan bu işçilik alacağını yasa uyarınca asıl işveren ile alt işveren müştereken müteselsilen üstlenmiş durumdadır. Mahkemece anılan dönemle ilgili olarak yasaya uygun şekilde karar verilmiştir. Bu açıdan davalılardan T. İnşaat AŞ.'nin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalılardan P. İnşaat AŞ.nin temyizine gelince: a) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. b) Mahkemece davacı işçinin alt işverenin değişik işyerlerinde geçen çalışmalarına göre hesaplanan ihbar ve kıdem tazminatları ile izin alacağından alt işveren ile birlikte davalılardan P. İnşaat AŞ. müştereken müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Kararı, davalılardan P........ inşaat AŞ. vekili ise, kendilerinin asıl işveren olduğu işyerinde davacı işçinin 16.1.2001-21.2.2001 tarihleri arasında yaklaşık bir ay çalıştığı halde başka işyerleri ve başka işverenler nezdinde geçen çalışmalardan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu yönünde temyiz etmiştir. Somut olayda asıl işverenler arasında yapılmış bir işyeri devri bulunmamaktadır. Davacı işçi alt işverenin görevlendirmesi üzerine bir asıl işverene ait işyerinden alınmış ve başka bir asıl işveren nezdinde çalışmaya başlamıştır. Bu nedenle davalı P. İnşaat AŞ. sadece kendi işyerinde geçen çalışmalar sebebiyle doğan işçilik haklarından sorumlu tutulmalıdır. Davacının kıdem tazminatı ve izin alacağına hak kazanılabilmesi için gereken bir yıllık çalışma şartı bu işyeri bakımından gerçekleşmemiştir. 1475 sayılı iş Kanununda asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğuna gidilebilmesi için 'o iş yeri ile ilgili' bir yükümlülüğün doğmuş olması gerekir. Bu nedenle davalı P. İnşaat AŞ'nin kıdem tazminatları ile izin alacağından sorumlu tutulması hatalı olmuştur. c) Davacının P. İnşaat AŞ. işyerinde çalıştığı süre dikkate alındığında 2 haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı talep hakkı bulunmaktadır. Diğer taraftan alt işverene bağlı çalışılan süre gözetildiğinde ihbar tazminatı tutarı 8 haftalık ücreti üzerinden hesaplanması gerekir. Böyle olunca davacının 8 hafta olarak hesaplanan ihbar tazminatının alt işveren tamamından, P. İnşaat AŞ. ise 2 haftalık kısmından birlikte sorumlu tutulmalıdır. Bu şekilde çözüme gidilmesi, ihbar önelinin bölünmezliğini zedeleyen bir durum değildir. Zira, işçinin ihbar öneli bölünmemiş sadece sorumluluğun asıl işveren ile alt işveren arasında paylaştırılması uygulamasına gidilmiştir. d) Davalılardan P. İnşaat AŞ'nin önceki asıl işverene ait işyerinde çalışılan dönem ile ilgili ücretten de sorumlu tutulması hatalı olmuştur. P. İnşaat AŞ. işyerinde çalışılan süreye göre hesaplanacak olan ücret alacağının anılan davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), Davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.