Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10857 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10599 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANTALYA 4. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2011NUMARASI : 2009/271-2011/644DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat A..T..Y..geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, davalı işyerinde 23.12.2005 - 26.02.2009 tarihleri arasında çalıştığını, sebepsiz olarak işine son verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili genel tatil ücretleri, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini söyleyerek kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti,bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yersiz olduğunu, diğer alacak kalemlerine ilişkin talebinde haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı feshinin kanıtlanamadığı, fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle hafta tatili dışındaki isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir. Somut olayda davacı işçi satış temsilcisi olup satışa bağlı prim ödendiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Fazla çalışma ücreti hesabında ödenen pirimler dikkate alınmamıştır. Ödenen primlerin ait olduğu dönem fazla çalışmalarını karşılayıp karşılamadığı belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.