Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10853 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9670 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. İŞ MAHKEMESİ (ÜSKÜDAR 2. İŞ)TARİHİ : 11/10/2011NUMARASI : 2008/1282-2011/608DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, izin ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalılar avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat M..T.. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, satış ve pazarlama elemanı olarak çalıştığını, davalıların ürünlerini hastanelere pazarlama ve satmak için Lotus Medikal Şirketinde çalışmaya başladığını, 02.02.2008 tarihinde de diğer davalı P.. M.. Ürünleri Ltd Şti ne nakledildiğini, 05.07.2008 tarihinde evlendiğini, evlendikten sonra evlenme sebebi ile işten ayrılmak istediğini söyleyince bu teklifini kabul ederek senin tazminatını ve haklarını öderiz denildiğini, ihbar öneli olan 2 ay çalışmasını istediklerini ancak bir süre sonra davacının yerine başka eleman bulduklarını beyan ederek iş akdine son verildiğini, tazminatlarının da ödenmediğini belirterek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesi ile senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davacının iş akdinin işveren tarafından feshedildiği iddiasının doğru olmadığını, davacı başka bir iş yerinden daha iyi bir ücretle teklif aldığı için istifa dilekçesi verdiğini, davacının davalı iki şirket arasında iş değiştirdiğinin doğru olduğunu, amaçlarının davacının haklarının kısıtlanması olmadığını konunun davacının bilgisi dahilinde olduğunu, davacının zorla senet imzalattırıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu beyanla davanın reddini ileri sürmüşlerdir. Mahkemece, davaya konu senetlerin davacının şirkete olan avans borcunu ödemek amacıyla verdiği savunulmasına rağmen işverence avans borcunun varlığının kanıtlanamadığı, evlilik sebebiyle iş sözleşmesini fesheden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davaya konu isteklerin kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçi dava dilekçesi ile ıslah talebinde davaya konu işçilik alacaklarından davalı şirketlerin sorumlu tutulmasını talep etmiş, davalı F.. A.. yönünden hüküm kurulmaması gerektiğini açıklamıştır. Mahkemece buna rağmen infazda tereddüt oluşturacak şekilde işçilik alacaklarının davalılardan her birinin ne miktardan sorumlu olacağı açıklanmaksızın “davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmesi hatalıdır. 3- Menfi tespite konu bonolardan iki adedinde lehdar davalı F.. A.. olup birinde lehdar davalılardan P..şirketidir. Menfi tespit davasında her iki davalı bakımından ayrı ayrı davacı işçinin borçlu olmadığı miktar bakımından karar verilmelidir. Bonolar bakımından davacının “davalılara borçlu olmadığının tespitine” denmek suretiyle L.. şirketi bakımından da karar verildiği intibasını uyandırır şekilde hüküm oluşturulması hatalıdır. 4- Davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar ile kabul edilen işçilik alacakları toplamına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nisbi avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi de hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.