MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, ücret alacaklarının faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle, davacının davalı şirkette imalat kumaş baskı bölümünde makine ustası olarak 01.02.2007 tarihinden iş akdinin haksız olarak feshedildiği 28.03.2011 tarihine kadar çalıştığını, net maaşının 1.000 TL olduğunu ayrıca yemek ücreti verildiğini, müvekkilinin hak ettiği işçilik alacaklarının bir kısmının ödendiğini, davacının davalı iş yerinde gece vardiyasında 18:00-06:00 gündüz vardiyasında ise 08:00-18:00 saatleri arasında haftanın 6 günü çalıştığını, müvekkilinin bayram ve resmi tatillerde de çalıştığını fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, davacının gerçek ücretinin bordroya yansıtılmadığını, asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini , hak ettiği yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, davacının davalı şirket tarafından iş akdinin haksız feshinden önceki döneme ait 6 aylık maaş alacağı bulunduğunu iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle, davacının 14.03.2007 -28.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin davacının iş akdini İş Kanunu’nun 25/II-a,h bentleri uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız feshetmesine rağmen iyi niyet göstererek kıdem ve ihbar tazminatını ödediğini, davacının 28.03.2011 tarihli ibraname ile müvekkilinden alacağının kalmadığını bildirdiğini, davacının müvekkili şirketteki çalışma saatlerinden sonra aynı konuda faaliyet gösteren farklı bir emprime şirketinde çalıştığının tespit edildiğini, davacının bu durumu ikrar ettiğini, bu sebeple iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatına istinaden 2.250 TL ve 2.201,46 TL bedelli iki adet çek verildiğini, davacının fazla mesai alacağının bulunmadığını , davacının Mart 2011 dahil tüm maaşlarının ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve genel tatillerde mesaisinin olmadığını, asgari geçim indiriminden faydalandığını davacının imzasına haiz ücret bordroları ile bu durumun sabit olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacının yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirim taleplerinin reddine diğer taleplerinin kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizce; “Aylık ücret/maaş alacağı açısından dosyadaki ibranamenin denetime elverişli şekilde değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.Kabule göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine raddolunan miktara göre hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 440 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 332 TL.'na hükmedilmesi hatalıdır. Ancak, bozma sonrasında kurulacak yeni hükümde bozma kapsamına göre hüküm içeriğinde meydana gelebilecek değişikliğe ve yeni hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre bu miktarın değişebileceği gözetilmelidir.Takdiri indirim nedeni ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği de göz önüne alınmalıdır.Harç gideri hariç olmak üzere, yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre davacı ve davalı taraflar arasında bölüştürülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.Takdiri indirim nedeni ile reddedilen miktar için davalı lehine yargılama giderine hükmedilmeyeceği de göz önüne alınmalıdır.Fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin net miktarlarının hesaplanmasında gelir vergisi ve damga vergisi yanında sigorta priminin ve işsizlik priminin de düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.” gerekçeleriyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Somut uyuşmazlıkta; davalı vekil ile temsil edildiğinden, 31/12/2014 tarihli 29.222 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 21/12/2015 tarihine kadar geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesine göre, reddedilen miktar olan 1.506,00 TL üzerinden belirlenmesi gereken vekalet ücretinin 1.500,00 TL olmasına rağmen, 332,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.3-Bozma kararında belirtildiği halde bilirkişi raporunda hesaplanan brüt rakamların nete çevrilmesi sırasında SGK işçi payı ile işsizlik sigortasının düşülmemesi isabetsizdir.4-Yargılama giderlerine hükmedilirken, HMK’nun 332. maddesine uyulmaması hatalıdır. Dava kısmen kabul kısmen reddedilmiş olup, davacının yaptığı harç masrafları dışındaki yargılama giderlerinin kabul ve red miktarlarına göre oranlanmaması ve yargılama giderlerinin dökümlerinin gerekçeli kararda gösterilmemesi hatalıdır. 5-Dava tarihinin 31/03/2011 tarihi olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında kararın bozulmasından sonra, uyaba kayıt tarihinin dava tarihi olarak yazılması hatalıdır.6-Hüküm fıkrasında dava tarihi olarak 31/03/2011 tarihi yerine, 13/09/2011 tarihinin yazılması hatalıdır. 7-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin HMK ‘nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.