Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10751 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1035 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, milli bayram tatil ücreti alacaklarıının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; 08/07/1998 tarihinden itibaren davalı işyerinde depo sorumlusu olarak çalıştığını, aylık net 2.000 TL ücret aldığını, davalı şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğunu ve işçi maaşlarını ödeyemez duruma düştüğünü, maaşlarını alamadığı için zor duruma düştüğünü, ...'dan 31/07/2012 tarihli 17 yıl çalışmış olduğuna dair yazıyı davalı ibraz ederek bundan sonra maaşları zamanında ödenmeyecek ise işten ayrılmak istediğini söylediğini, davalı işverenin 08/10/2012 tarihinde müvekkilini işten çıkardığını ve sözlü olarak kriz ve ekonomik koşullar nedeniyle davacının işine son verdiğini söylediğini, feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve milli bayram ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı; davacının aylık maaşının 1.500,00 TL olduğunu, fazla mesai yapmadığını, ancak istisnai olarak fazla mesai yapılması halinde bunun karşılığının serbest zaman olarak kullandırıldığını, hafta sonu, ulusal bayram, genel tatil ve dini bayramlarda davalı işyerinde çalışma yaptırılmadığını, davalı şirket hakkında .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 Esas Sayılı dosyası ile iflas erteleme kararı verildiği, davalı şirket yönetiminin 3 kişiden oluşan kayyum heyetine devredildiğini ve tüm işlem ve ödemelerin kayyum heyeti tarafından yapıldığını, davacının davalı şirket hakkında tedbir kararı verildiği için alacaklarını alamayacağı kaygısıyla işten kendi isteği ile 08/10/2012 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, 12/10/2012 tarihinde başka bir işyerinde işe alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin 31/10/2014 tarihli dilekçe ile ıslah yoluyla savunmasını genişlettiği ve zamanaşımı savunmasında bulunduğu görülmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2011 Tarih, 2010/9-629 E, 2011/70 K sayılı ilamında “İşçilik alacakları davasında; zamanaşımı def’i, unutma veya benzeri nedenlerle, davanın başında ileri sürülmemiş olabilir. Daha sonra bu durumun farkına varılırsa, ıslah yoluyla ileri sürülebilmesi gerekir. Aynı zamanda silahların eşitliği ilkesinin zorunlu bir sonucu olarak; davalının ıslah yolu ile savunmasını genişletebilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmalı; dolayısıyla zamanaşımı def’inin sonradan ıslah yolu ile ileri sürülebileceği kabul edilmelidir. O halde, davalı ... vekilinin yasal süresi içerisinde ibraz edilen cevap dilekçesinde herhangi bir nedenle ileri süremediği zamanaşımı def’ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürmesinde usule aykırı bir yön bulunmayıp; ıslah edilmiş bu yeni savunmaya karşı tarafın itiraz etmesinin de, sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.” denilerek ıslah sureti ile zamanaşımının ileri sürülebileceği açıkça kabul edilmiştir. Davalı vekilinin 31/10/2014 tarihli dilekçesinin bu şekilde değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken ıslahın karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.