Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10525 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3110 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak işveren tarafından feshedildiği ve alacaklarının ödenmediği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacıya ihbar süresinin kullandırıldığını, kıdem tazminatının 2 taksidinin ve tüm ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 2 dönem halinde çalışan davacıya iş akdinin feshi sırasında ihbar önelinin kullandırıldığı, ödenenlerin mahsubu ile bakiye kıdem tazminatının tespit edildiği, bir davada 2. kez ıslah mümkün olmadığından 12.11.2013 tarihli ıslah dilekçesinin kabulü ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin reddine, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraf avukatları temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dosya içeriğine göre davacının kısmı eda külli tespit talepli belirsiz alacak davası açması üzerine Mahkemece gerekli olmadığı halde tensiple davacı vekiline davanın belirsiz alacak veya kısmi dava olup olmadığını açıklayıcı beyanda bulunması, belirleyebildiği miktarda talebini açıklaması için kesin süre verilmiştir. Davacı avukatı da cevap dilekçesi verilmeden ön inceleme aşamasında, Mahkemenin bu ara kararına uygun olarak davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirterek talep ettiği miktarları kısmen artırmış ve harcını yatırmıştır. Davacının bu şekildeki talebi ıslah olarak nitelendirilemez. Olsa olsa davanın tahsil amaçlı belirsiz alacak davasına dönüştürülmesidir. Davacı bilirkişi raporundan sonra ise belirlenen miktarları ıslah suretiyle artırmış olup tahkikat aşamasında gerçekleştirilen bu işlem gerçek anlamda ıslah olup Mahkemece değerlendirmemesi ve ilk açıklama dilekçesinin ıslah olarak kabul edilerek yargılama sırasındaki bu ıslahın 2. Islah olarak kabulü açıkça usule aykırılık teşkil eder. 3- Diğer yandan bir an için yargılama aşamasındaki 2. Islah kabul edilse dahi, dava belirsiz alacak davası olarak kısmi eda külli tespit talepli olup hüküm altına alınan alacak kalemlerinde taleple bağlı kalınmakla birlikte hak edilen alacağın miktarına ilişkin tespit hükmü de bulunmalıdır. Hüküm altına alınan alacaklar bakımından hak edilen toplam miktarın belirtilmemesi hatalıdır.4- Davalı Bakanlığın 492 sayılı Harçlar Kanunu nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.