MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılardan ..., ..., ... avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/04/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin, davalılara ait işyerinde 23/01/2002 tarihinden 28/09/2012 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalılar Cevaplarında Özetle;Davalılar ... vekili davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği iddiasının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, davacının kıdem tazminatının ödenerek işten ayrılmak istediğini hak kazanmamasına rağmen iyi niyetli olarak müvekkilinin belli bir miktar ödemeyi kabul ettiğini, ancak davacı ile rakamda uzlaşamadıklarını, görüşmeden sonra davacının işe gelmemeye başladığını, davacının 28/09/2012, 01/10/2012 ve 02/10/2012 tarihlerinde 3 iş günü üst üste işe gelmemesi nedeniyle kendisine ihtarname gönderildiğini, davacının herhangi bir mazeret sunmaması üzerine de iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının iddia etmiş olduğu çalışma saatleri ile ücrete ilişin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...'ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davaya karşı bir cevap vermediği gibi duruşmalara da iştirak etmediğinden yargılama davalının yokluğunda yapılıp, bitirilmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği ve işçilik alacakları ödenmediği gerekçesi ile fazlaya ilişkin istemleri reddedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresinde davalılar ... vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir. Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada, davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra 10/10/2013 tarihinde yaptığı ıslah ile alacakları arttırmış ve davalılar ..., ..., ... vekilince ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Kısmi olarak istenen miktar dışlandığında ve ıslah tarihinden geriye doğru beş yıl dikkate alındığında genel tatil ve fazla çalışma ücreti alacaklarında zamanaşımına uğrayan kısımlar bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazı dikkate alınmadan hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.