Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10468 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33143 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı ile ücret, ikrmiye farkı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/04/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin, 04/10/1991-13/12/2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, haksız olarak işten çıkarıldığını ve işçilik alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları farkları ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil, ücret ve ikramiye farklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının, 04/10/1991-13/12/2010 tarihleri arasında sözleşmeli personel olarak çalıştığını, tüm haklar ödenerek ibraname alındığını ve taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, "01/04/2004-13/12/2010 döneminde yürürlükte bulunan sözleşmede ücret artışına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı gibi daha önce yürürlükte bulunan hizmet sözleşmesinin veya orada belirtilen liyakat zammı veya performansa dayalı ikramiyelerin ödeneceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığından zamdan kaynaklanan fark alacağı talep edilmesi mümkün değildir.Bu kabule göre davacının yıllık izin,ücret ve ikramiye fark alacağı olmadığı anlaşılmaktadır.Fazla mesai,hafta ve genel tatil ücreti farkları yönünden yapılan değerlendirmede iddianın ispatlandığını kabule yeterli delil ibraz edilmediği belirlenmiştir. " gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacının, bir kamu kuruluşu iken daha sonra özelleştirilen davalı şirkette 04.10.1991-21.10.2000 tarihleri arasında “sözleşmeli personel” olarak çalıştığı, özelleştirilmesini müteakip 21.10.2000 tarihinde yapılan ve taraflarca imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 4. maddesinde “her yıl mart ayında performansa göre aldığı ücrete liyakat zammı yapılır ve yine performansa bağlı olarak her yıl nisan ayında 3 maaşa kadar ikramiye ödenir” düzenlemesine yer verildiği, sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu belirtilen ve sözleşme ekinde yer alan özel şartlar başlıklı belgede; “Personelin 31.10.2000 tarihinde almakta olduğu ücret baz alınmak suretiyle,a) 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret % 50 oranında arttırılacak,b) 01.01.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, baz alınan ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında ücret artışı yapılacak,c) Personelin görev yaptığı birimin istanbul'a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren geçerli olmak üzere aylık ücreti baz maaş üzerıncen hesaplanmak üzere % 50 oranında arttırılacak,d) 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2001 tarihinae almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında ücret artışı yapılacak,e) Bu tarihten itibaren heryıl 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihleri itibariyle personelin almakta olduğu ücret en son 6 aylık TÜFE oranında arttırılacaktır....'nin % 51 oranındaki hissesinin satış tarihi olan 21.07.2000 tarihinde şirkette çalışmakta olan ve 4046 sayılı kanunun 22. maddesi gereğince nakle tabi tutulacak sözleşmeli ve kapsam ışı statüdeki işçi personelden nakil olmayarak ...'nde çalışmaya devam edecek olanlarla ilgili olarak yukarıda " ÖZEL ŞARTLAR " başlığı altında yer alan hususlar taraflar arasında akdolunmuş bulunan 21.10.2000 tarihli hizmet akdinin ayrılmaz bir parçasıdır." düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir.19.11.2003 tarihli yine taraflarca imzalı belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise ücret artışlarının şirket yönetimince belirlenecek dönem ve oranda uygulanacağı ifade edilmiştir.4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde de belirtildiği üzere, taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirse de, bu değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.Davacının ücret artışlarında yapılan eksiklik, sonraki dönemlerdeki ücretini de etkileyecektir. Davacı, 19.11.2003 tarihli iş sözleşmesi ile ücret artışlarının hangi oranda ve dönemlerde yapılacağını belirleme yetkisinin davalı Şirkete ait olduğunu kabul etmiş ise de; bu husus geleceğe dönük bir uygulama olup, davacı işçinin bu tarihe kadar olan kök ücretindeki eksikliğe muvafakat ettiği anlamına gelmemektedir. Mahkemece, 21.10.2000-19.11.2003 arasındaki bordrolar ile banka hesap ekstreleri getirtilerek ücretin ne şekilde ödendiği (21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen ücret artışlarınının uygulanıp uygulanmadığı) tespit edilmeli, davacının nakle tabi personel olup olmadığı araştırılmalı ve davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınarak fark işçilik alacakları bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.Yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL.duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, davacı yararına takdir edilen 1.350.00 TL.duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.