Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10446 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36122 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacağı, dini ve milli bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 17/01/2008 - 14/02/2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin müvekkili tarafından haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, dini ve milli bayram ücreti ve ücret alacaklarını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı şirkette 17/01/2008 tarihinde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, son olarak müvekkilin ...' deki ...'nde vardiya usulü ile çalıştığını, vardiya usulünün kimi zaman fazla çalışmayı da gerektirdiğini, fazla çalışmaya ilişkin personellerden muvaffakatname alındığını, davacıdan da fazla çalışmaya muvaffakat göstermesi istendiğini ancak davacının muvaffakatnameyi imzalamadığını, bunun üzerine davacının bölge müdürlüğüne çağırılarak taleplerinin dinlendiğini, bunun üzerine davacının talebi ile bağlı kalınarak davacıya 14/02/2013 günü telgraf gönderilerek, fazla mesai yapılmayan ...'deki ...nde aynı özlük hakları ile fazla mesai yapılmayacak şekilde 8/16 vardiya sistemi ile görevlendirildiği, yol mesafesinden kaynaklanan ücret farkı olursa kendisine ödeneceğinin belirtilerek davacıya 16/02/2013 tarihinde iş başı yapması gerektiğinin bildirildiği, davacının iş akdinin haklı neden içermediğini, davalının devamsızlığı nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının davalıya ait işyerinde 5 yıl 27 gün çalıştığı, iş akdinin davacı tarafından fazla çalışma ücretleri ile bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği anlaşıldığından hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu hesaplanmış olup, fazla çalışma ücreti ile genel tatil ücretlerinden takdiren 1/3 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.D) Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı ihtarnamesinin davalıya 18.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği ,davacının ihtarnamede davalıya 3 gün ödeme süresi tanıdığı ,davalının ödeme süresinin 19.02.2013 tarihinde başladığı 21.02.2013 de sona erdiği ,davalının buna göre 22.02.2013 tarihinde temerrüde düştüğü davacının dava açtığı tarihinde 22.02.2013 tarihi yani temerrüt tarihi ile aynı olduğu hususu gözönünde bulundurulduğunda; davacının temyiz sebebi olarak gösterdiği temerrüt tarihinin esas alınması gerektiği yönündeki talebinin sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.3-Taraflar arasında fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacağının hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K .). Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının hesabında tanık beyanlarının ve vardiya çizelgelerinin esas alındığı ve vardiya çizelgeleri ile tanık beyanlarının uyumlu olduğu anlaşıldığına göre; fazla mesai ücreti alacağı ve genel tatil ücreti alacağı yazılı belge olan vardiya çizelgeleri ile ispat edildiğinden hesap edilen miktarlardan taktiri indirim yapılması hatalı olup mahkeme kararının bozulmasını gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.