MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Temmuz 2008-Mart 2010 arasında tır şoförü ve mikser kullanıcısı olarak çalıştığını, davacının sözleşmesinin haksız feshedildiğini, hiçbir alacağının ödenmediğini, davacının son net ücretinin 2.300,00 TL olduğunu, davacının işi gereği gece geç saatlere kadar çalıştığını, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatı,yıllık izin ücreti,fazla mesai ve genel tatil alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının kendilerinde çalışmadığını, davacının .... de çalıştığının tespit edildiğini, davacının bu şirkette 13.06.2008-06.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, davacının bu tarihte istifa ettiğini, davacının davalı şirkete ait araçlarda veya şirkette çalışan işçilerle birlikte çalışmadığını, davacının çalıştığı şirketin beton işinden farklı inşaat işi yaptığını, davacının istifa ederek ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını, davacının en son aldığı brüt ücretin 907,93 TL olduğunu, bordroların davacının imzasını taşıdığını, davalı işyerinde 08.00-17.30 saatleri arasında çalışıldığını, fazla mesai yapılmış ise bunun davacıya mutlaka ödendiğini, davacının yıllık izin ve genel tatil izinlerini kullandığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak; davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının çalıştığı dönemde (2008-2010) şirketin ... adresinde faaliyet gösterdiği, şirket ortaklarının .... olduğu 27.12.2010 tarihinde şirketin tasfiyesine karar alındığı, şirketin sicil kaydının tasfiye sonu nedeniyle terkin olunduğu,davalı şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesinde, şirketin 20.03.1998 tarihinde kurulduğu, davacının çalıştığı dönemde (2008-2010) şirketin dava dışı .... Şirketi ile aynı adreste faaliyet gösterdiği, Mayıs 2010 tarihinde adresin aynı caddede no 2 ye nakledildiği, şirket ortaklarının dava dışı .... Şirketi ile aynı kişiler olduğu görüldüğü, her iki şirketin dava konusu dönemde aynı adreste aynı iştigal konusunda faaliyet gösterdikleri, ortaklarının aynı olduğu görülmekle, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağın bulunduğunun kabulü gerektiği, davacının taleple bağlı 15.07.2008-15.03.2010 tarihleri arasında dönemde en son aylık 1.925,00 TL net, 2.688,92 TL brüt ücretle çalışmış olduğu anlaşıldığı,davacı taraf, 2010 yılı Mart ayında iş akdinin sona erdiğini iddia etmiş ise de, sigorta kayıtları ve davacının imzasını taşıyan, kendi isteği ile iş akdine son vermek istediğine dair 06.10.2010 tarihli fesih beyanı dikkate alınarak bu tarih itibariyle feshin değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığı, dinlenen tanıklar, davacının cüzdanını ve içindeki ehliyetini kaybettiğini, ehliyeti olmadığı için çıkış verildiğini, ehliyetini getirdiğinde iş verileceğinin söylendiğini, ancak davacının ehliyetini çıkartıp işyerine getirdiğinde iş verilmediğini beyan ettikleri,kayıtlara göre davacının iş sözleşmesini, kendi isteği ile istifa dilekçesi vererek sona erdirdiği, söz konusu beyanının davacıdan nasıl alındığı hususunda dosya kapsamında bilgi bulunmadığı, davacının istifa dilekçesinin zorla alındığına ilişkin bir savunması bulunmadığı gibi bu yönden herhangi bir delil de ibraz etmediği anlaşılmakla, davacının kendi isteği ile istifa ettiği, kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı olamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı,davacının kullandırıldığı ya da karşılığı gelen ücretin ödendiği davalı işverenlikçe ispatlanamayan yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu , davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacının genel tatil ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacağının da bulunduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında iş akdinin feshi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacı tanıkları beyanlarında;davacının tır şoförü ve mikser kullanıcısı olarak iş yerinde çalıştığını, cüzdanının ve içindeki ehliyetini kaybetmesi nedeniyle ehliyeti olmadığı için işten çıkartıldığını ifade etmesi,davalı tanığı ... 'ın da aynı şekilde ehliyeti olmadığı için davalı işveren tarafından davacının işten çıkartıldığını doğrulaması karşısında; davacı işçinin işinin niteliği gereği ehliyeti kaybetmesi nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece davacının istifa dilekçesine değer verilerek kıdem ve ihbar tazminatının reddi hatalı olup;iş akdi işveren tarafından haksız feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekir.3-Taraflar arasında hizmet süresinin hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde mart 2010 tarihinde iş akdinin haksız feshedildiğini belirtmiş ise de; ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde işten çıkış tarihini sehven mart 2010 olarak yazıldığını ,işten çıkış tarihinin ... kayıtlarında ve ayrıca davalının cevap dilekçesinde belirttiği üzere 06.10.2010 olduğunu ifade ederek işten çıkış tarihini 06.10.2010 olarak düzeltmiştir.Taraflar arasında davacı işçinin hizmet süresi ihtilaflı olmayıp ... kayıtlarına göre 15.07.2008-06.10.2010 tarihleri arasıdır. Mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınarak denmek suretiyle hizmet süresinin 15.07.2008-15.03.2010 tarihleri arası olarak kabulü hatalı olup; davacı ıslah dilekçesi ile bunun maddi hata olduğunu da ifade ettiğinden davacının talebine bağlı kalınması gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet süresinin 15.07.2008-06.10.2010 tarihleri kabul edilen seçenekteki hesaplamaya göre talep konusu alacakların değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.