Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10425 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 37745 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davalı şirketin yurtdışı şantiyelerinde forklift operatörü olarak 01.05.1996 - 17.03.2010 tarihleri arasında çalıştığını, daha sonra iş akdinin sonlandırılarak Türkiye'ye gönderildiğini, aylık ücretinin net 1.512,00 USD olduğunu, 3 öğün yemek, barınma ve ısınma gibi gereksinimlerinin davalı işveren tarafından karşılandığını, işine son verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili alacağı, yıllık izin alacağı, bayram ve genel tatil ücreti alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının çalışmasının proje bazlı ve dönemsel olduğunu, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteme hakkına sahip olmadığını, yıllık izinlerinin kullandığın ve tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili alacağı, yıllık izin alacağı, bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalıya ait yurt dışı işyerinde çalışan davacının tazminat ve alacaklarının belirlenmesine esas ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Davacı işçi ücretinin son aylık ücretin net 1512 USD olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren 3,46 USD saat ücretini savunmuştur. Davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamıştır. Bilirkişi hesap raporunda tanık beyanları ile doğrulanan davacının iddia ettiği ücret ve davalının sunduğu kayıtlardaki ücrete göre seçenekli olarak tazminat ve alacaklar hesaplanmış, mahkemece davalının sunduğu kayıttaki ücret üzerinden hesaplanan tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmıştır. Davacının imzasını içermeyen aylık ücret bordrolarında saat ücreti ile temel ücret hesabı dışında fazla çalışma, hafta tatili ile bayram genel tatil ücreti gibi tahakkuklara yer verilerek davacının banka hesabına yatan tutar ile uyumlu bir tahakkuka gidilmiştir. Davalı işveren işçinin imzasını içermeyen ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan bordrolarla temel ücreti bölmek suretiyle diğer işçilik alacaklarının da ödendiği şeklinde bir uygulama geliştirmiştir. İşçinin banka hesabına yapılan ödemelerde maaş açıklaması dışında başka bir bilgiye yer verilmemiştir. Davacının yaptığı iş, kıdemi, bordro içerikleri ve tanık beyanları gözetilerek davacı işçinin aylık temel ücretinin 1512 USD olduğu kabul edilmeli ve bordroların fazla çalışma ile tatil tahakkuklarını içermediği sonucuna varılarak bordrolarda aylık 1512 USD üzerinde ödeme bulunan aylar yönünden işverence yapılan ödeme miktarları o dönem muaccel olan fazla mesai ve tatil alacaklarından mahsup edilmelidir.3-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı ve yıllık ücretli izin alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı işverenin yurtdışı şantiyelerinde kesintili olarak çalışmıştır. Davacının yıllık izin ücreti alacağı istemi bordroda yer alan tahakkuklar ve işverence sunulan izin belgeleri yok sayılarak hüküm altına alınmış ise de, izin ödemesi adı altında bordroda yer alan tahakkukların işçinin farklı şantiyelerdeki çalışmalarının iş bitimi sebebiyle sona erdiği dönemlere rastlayıp rastlamadığı araştırılmamıştır. Bordroda yer alan ödemelerin işçinin banka hesabına yapıldığı savunulmuş olmakla bu yönde gerekirse ilgili banka kayıtları getirtilmeli ve iş bitimi sebebiyle çıkışların verildiği dönemde yapılan ödemelerin karşılığı olan izin günleri ile çalışma dönemi içine rastlamakla birlikte izinlerin kullandırıldığını gösteren imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile desteklenen izin tahakkukları hesaplamadan düşülmelidir. Ayrıca işverence sunulan yıllık izin belgeleri davacıdan sorularak bir karar verilmelidir.Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır. Diğer yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesintili çalışmalar yönünden iki çalışma dönemi arasında geçen 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetilmeden yıllık izin ücreti hesaplaması yapılmış olup, bu konuda hatalı değerlendirme ile hesap yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması da isabetsizdir.4-Mahkemece bilirkişinin hesapladığı fazla mesai ücretine %30 oranında takdiri indirim uygulanmıştır. Ancak davacının fazla mesai yaptığı puantaj kayıtları ve bordro içerikleri ile sabittir. Bu nedenle kayıtlara göre belirlenen fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılmaması gerekirken alacağın takdiri indirim yapılarak hüküm altına alınması isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.