Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1042 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13039 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, resmi-dini bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı ile davalılardan ...'nin avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı Belediyenin asıl işverenliğinde diğer davalı şirketin işçisi olarak halk ekmek fabrikasında çalıştığını, işyerinde fazla çalışma yapıldığını ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı şirket vekili, davacının çalıştığı süre boyunca tüm haklarının kendisine ödendiğini, fazla çalışması da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ise davacının diğer davalı ... Kent Hizmetleri A.Ş de çalıştığını Belediyede çalışmadığını, davalı şirket ile belediye arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı şirketin diğer davalı Belediyenin Halkekmek fırınını işlettiği, 5393 sayılı Belediyeler kanununun 70 maddesinde belediyelerin şirket kurabileceği düzenlenmiş olmakla, davalılar arasında muvazaaya dayalı bir ilişkinin olmadığı, şirketin hukuka uygun bir şekilde kurulduğu, bu nedenle de davalı Belediye'nin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı, dosyadaki delillere göre davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağı olduğu ve bu alacaklardan davalı şirketin sorumlu olduğu gerekçesi ile şirkete yönelik dava kısmen kabul edilip davalı Belediyeye yönelik dava ise husumet yokluğu gerekçesi ile red edilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ile davalı şirket vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davalı Belediye Başkanlığının asıl işveren olarak davacının alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık vardır. 4857 sayılı Kanunun 2. maddesinin 6. fıkrasına göre, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işverenilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davalı Belediyeye yönelik dava husumet yokluğu nedeniyle red edilmiş ise de bu gerekçe hatalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı Belediyeye ait halk ekmek fabrikasında davalı şirketin işçisi olarak çalıştığı ve davalı şirketin %99,9 hissesinin davalı Belediyeye ait olduğu açıktır. Ekmek üretimi davalı belediyenin görevi kapsamında bir iş olup, Belediyenin %99,9 hisse payı ile ortak olduğu şirkete bu işi devretmesi Belediyeyi asıl işveren olmaktan çıkarmaz. Bu nedenle davalı Belediye ile davalı şirket arasındaki ilişkinin İş Kanunu'nun 2.maddesinde belirtilen asıl - alt işverenlik ilişkisi olduğunun kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile davalı belediye hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi isabetsizdir.3- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla çalışma yaptığı tanık beyanlarına göre belirlendiğinden hesaplanan alacakdan takdiri indirim yapılmaması hatalıdır. 4- Dairemizce son yıllarda, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde de taktiri indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacının bir kısım ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptığı da tanık beyanlarına göre belirlendiğinden hesaplanan bu alacaktan da takdiri indirim yapılmaması hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.