Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10248 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1671 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ile ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin ÖzetiDavacı, davalıya ait ... isimli kanalda Basın İş Kanunu kapsamında editör ve spiker olarak çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını, işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilip kararın kesinleştiğini, boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatının tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptalini %20 icra inkar tazminatının hükmedilmesine ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının ÖzetiDavalı .... vekili, davacının telif sözleşmesi ile iş gördüğünü ve aralarında iş sözleşmesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının ÖzetiMahkemece, taraflar arasında yazılı bir iş sözleşmesi bulunmadığı ve davacının basın kartı sahibi olmadığından 4857 sayılı Yasa kapsamında çalıştığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) TemyizKararı, taraflar temyiz etmiştir.E) GerekçeTaraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında gazeteci olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 1 inci maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir. Kanunda bahsi geçen “gazete” ve “mevkute” gibi kavramların nesne anlamında olmadığı günlük gazete ya da daha uzun dönemsel yayınların basıldığı yer olan işletmenin anlaşılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte gazete ve dönemsel yayının Türkiye’de yayınlanması bir başka zorunluluktur. Bahsi geçen dört tür işyerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar, Kanunda gazeteci olarak adlandırılmıştır. Günlük veya çok kısa aralıklarla yayınlanan, günlük haber ileten, nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazetenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazetenin yayınlanması bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazetenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazetenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Dairemizce elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan çalışanın, 5953 sayılı Yasa kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmiştir (Yargıtay 9. HD. 17.4.2007 gün 2006/33909 E, 2007/11104 K.). Fikir ve sanat işinde çalışma ölçütü, gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesine dair ve doğrudan doğruya söz konusu alanlarda çalışmayı ifade eder. Buna göre, yazar, muhabir, redaktör, düzeltmen, çevirmen, fotoğrafçı, kameraman, ressam, karikatürist gibi çalışanlar gazetecilik mesleği ile doğrudan doğruya ilgili olup, gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Ancak aynı tür işyerlerinde teknik sorumlu, şoför, sekreter, muhasebe elemanı, satış ve pazarlama gibi işlerde çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilemezler. Öte yandan 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 38 inci maddesinde, özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların da 5953 sayılı Kanunun kapsamında olduğunu açıklanmıştır. Özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar yönünden fikir ve sanat işi yapma koşulu söz konusu değildir. Ancak haberle ilgili birimde çalışma kavramı, haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlama olarak değerlendirilmelidir. Buna göre haber müdürü, muhabir, foto muhabiri, spiker, haber kameramanı gibi çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, uplink görevlisi, şoför, diğer teknik ve idari personelin, haberin oluşumuna doğrudan katkıları olmadığından gazeteci kavramına dahil değildirler. Günlük veya çok kısa aralıklarla yayımlanan, günlük haber ileten nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazetenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazetenin yayınlanması bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazetenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazetenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Dairemizce elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan bir çalışanın 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmiştir (Yargıtay 9. HD. 17.4.2007 gün 2006/ 33909 E, 2007/11104 K.).5953 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, “Devlet, vilayet ve belediyeler ve İktisadi Devlet Teşekkül ve müesseseleriyle sermayesinin yarısından fazlası bu teşekküllere ait şirketlerde istihdam edilen memur ve hizmetliler hakkında bu Kanun hükümleri”nin uygulanmayacağı hükme bağlanarak, gazeteci kavramı ile bağımsızlık ve tarafsızlık unsuru arasında bir bağ kurulmuştur. Somut olayda davacı, davalıya ait ...'de editör ve spiker olarak basın iş sözleşmesi ile çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının telif sözleşmesiyle iş gördüğünü ve aralarında iş sözleşmesi bulunmadığını savunmuştur.Davacıya, banka kayıtlarına göre maaş adıyla ödemeler yapılmış, ücret bordroları düzenlenmiştir. ...'e ait kartvizitte davacının editör-spiker olduğu yazılıdır. Dosya içindeki gazete sayfasında, davacının ...'de yayınlanan “...” isimli programın yapımcısı ve sunucusu olduğu belirtilmiştir. Kesinleşen işe iade davasında, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunduğu kabul edilmiştir.Dosya içeriğine göre davacının yaptığı iş, doğrudan haberle ilgili olup davacı, 5953 sayılı Yasa anlamında fikir işçisidir. İşçinin hangi Yasaya göre çalıştığı kamu düzenine ilişkin olup re'sen dikkate alınır.Mahkemece, somut uyuşmazlıkta, dava konusu istekler yönünden Basın İş Kanunu'nun uygulanması gerekirken 4857 sayılı Yasanın uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) SonuçTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sait itirazlarınınbu aşamada incelenmesine yer olmasına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.