Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10156 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7227 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden gösterilmemesi, fazla mesai, genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile davacının haklı gerekçeyle iş aktini feshettiğini, davacının, davalı işyerinde haftada 6 gün 08.30 - 18.00 saatleri arasında normal çalışma, hafta da 3-4 gün saat 21.30-22.00' ye kadar fazla çalışma yaptığını, Pazar günleri hafta iznini kullandığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının işe gelmediğini, davacının işe gelmemeyi alışkanlık yaptığını, davacıya ihbar yaparak iş aktinin davalı tarafından haklı feshedildiğini, davacının 1982 doğumlu niteliksiz -tecrubesiz işçi olduğunu, bu nedenle iddia ettiği ücret meblağının hayatın olağan akışına ters düştüğünü, fazla mesai ve genel tatil çalışması yapmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirkette belirsiz süreli iş akdi ile çalıştığı, ...'daki ücretinin gerçek ücretinden eksik gösterilmesi, fazla çalışma ücretlerinin ve bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdinin davacı tarafından haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiği, bundan dolayı davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, aldırılan bilirkişi raporunda davacının hak ettiği alacak miktarlarının İş Hukuku ilkeleri çerçevesinde usulünce ve gerekçeleri de belirtilerek gösterildiği, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücretleri miktarlarından hayatın olağan akışı, davacının her zaman aynı tempoda ve sürede çalışamayacağı hususları dikkate alınarak takdiri indirim yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, bordrolardaki fazla mesai tahakkuku olan aylar gözetilerek, tanık beyanlarına göre davacının haftada 3 gün 08:30-18:00 saatleri arasında, 1 saat ara dinlenmesi vererek, haftada 3 gün 08:30-22:00 saatleri arasında, 1,5 saat ara dinlenmesi vererek çalıştığı, bu şekilde haftada 16,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.Oysa, davacı tanıklarının davalı ile davaları mevcut olup birbirlerinin davalarında tanıklık etmiş bulunmaktadırlar. Davalı işverene karşı dava açan işçinin tanıklığı başka deliller ile desteklenmedikçe tek başına hükme esas alınamaz. 22. Hukuk Dairesi'nin 2013/29329 Esas sayılı dosyasında (.... İş Mahkemesi 2012/9 Esas), 22/12/2011 tarihinde iş aktinin son bulduğunu ileri sürerek aynı işverene karşı dava açan bir işçinin dosyasında haftada 13,5 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilmiştir.9. Hukuk Dairesi'nin 2014/9159 Esas sayılı dosyasında ( .... İş Mahkemesi 2012/925 Esas) 30/04/2012 tarihinde iş aktinin son bulduğunukabul edilen bir başka işçinin haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.Aynı işyerinde çalışan işçilerin, yaptıkları görevleri, işleri gibi nedenler ile farklılıklar doğmadığı sürece kural olarak aynı çalışma saatlerine tabi olmaları gerekir. Bir kısım işçilerin diğer işçilerden farklı çalışma saatlerine tabi olduğunun kabulü halinde, bu kabulün gerekçe ve delilleri ortaya konmalıdır.Bu itibarla, yukarda bahsedilen emsal dosyalar, ayrıca, Dairemiz tarafından aynı gün incelenen davacı tanıklarının dosyaları birlikte incelenmeli, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek bu dosyalar kapsamındaki tüm deliller birlikte ele alınarak işyerindeki çalışma saatleri tespit edilerek sonuca gidilmeli, davacının farklı çalışma saatlerine ve farklı sürelerde fazla mesaiye tabi olduğunun anlaşılması halinde bunun somut delil ve gerekçeleri denetime elverişli şekilde ortaya konmalıdır.Eksik inceleme ve araştırma ile fazla mesai ücreti hakkında karar verilmesi hatalıdır. Yeniden yapılacak inceleme esnasında, eldeki kararı sadece davalı tarafın temyiz ettiği gözetilerek davalı lehine hükmedilecek miktar itibari ile oluşan usuli müktesep hak gözetilmelidir.3-Fazla mesai ücreti açısından, davacının Dairemizde aynı gün incelenen Dairemizin 2014/37342 Esas sayılı (.... İş Mahkemesi 2013/1943 Esas) dosyasında tanık olarak verdiği ifadesinde “Fazla mesai paraları asgari ücret üzerinden hesaplanıp verilir oysa bizim maaşlarımız 1400-1500TL'nin üzerindedir” yönündeki beyanı davacıyı bağlayıcı olduğu için fazla mesaisinin gerçek ücret üzerinden belirlenip, ayrıca asgari üzerinden hesaplanarak asgari ücrete göre bulunan miktarın ödendiği kabul edilerek bakiyesinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. 4-Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarına göre 08:30-18:00 saatleri arasındaki çalışmasından da 1,5 saat ara dinlenmesi düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi kabule göre hatalıdır.F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.