298 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık Alpaslan 'nun yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ve ertelemeye dair (TARSUS) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 6.3.2006 gün ve 237 esas, 153 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 2.8.2006 günü daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü:1- Son oturumda hazır bulunan sanığa CMK.nun 216. maddesi uyarınca son söz verilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a)- Olay tarihinde Bahşiş kasabası Cumhuriyet Mahallesi muhtarı olan ve seçim işlerinde doğrudan görevli bulunmadığı anlaşılan sanığın, kasabada oturmadıkları halde bazı şahıslar adına seçimle ilgili işlerde kullanılmak üzere Seçmen Yeni Kayıt Formu ve Seçmen Bilgileri Değişiklik Düzenleme Formu'ndaki ikametgah adreslerini onaylama biçimindeki eyleminin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 355. maddesinde, hüküm tarihinde ise yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 204/2. madde ve fıkrasında düzenlendiği anlaşılmakla; sanık hakkında 5252 sayılı Yasanın 9/3. madde ve fıkrasındaki "lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü uyarınca bir değerlendirilme yapılıp lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilmeden, suçun vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması, b) CMK.nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı olarak sanığa verilen özgürlüğü bağlayıcı cezanın para cezasına çevrilmesinde uygulanan yasa ve maddesinin karar yerinde gösterilmemiş olması, c) Hükümden önce 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 122. maddesiyle 647 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılması karşısında, kaldırılan bu yasanın 4786 sayılı Yasa ile değişik 5/5 madde ve fıkrası uyarınca ödenmeyen para cezasına gecikme zammı uygulanamayacağının gözetilmemesi, d) Duruşmada müşteki vekilinin sanığın cezalandırılması talep ettiği, bu nedenle şikayeti olduğunu bildiren müştekiye CMK nun 238/2 madde ve fıkrası uyarınca davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmaması, e) Usulüne uygun olarak davaya katılmasına karar verilmeyen müşteki vekili yararına 400 Yeni Türk Lirası vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık Alpaslan müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 28.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.