Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7354 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8157 - Esas Yıl 2006
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık Tarık 'ın 307/1. anılan Kanunun 13/3, 765 sayılı TCK.nun 59, 72 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 3.666.00 Yeni Türk Lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına, bu cezasının 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenmesine, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 23/1. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 9.5.2006 tarih, 2005/153 esas, 2006/219 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin (KARS) Ağır Ceza Mahkemesinin 1.6.2006 gün, 2006/165 müteferrik sayılı kararı ve dosyasıyla ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, kayden 1.7.1990 doğumlu olup, suçun işlendiği 17.9.2004 tarihinde 15 yaşını bitirmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan 2253 sayılı kanunun 12/2. maddesi uyarınca indirim yapılmadığı gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.7.2006 tarih, 034259 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.9.2006 gün, KYB-2006/180134 sayılı ihbarnamesiyle dairemize tevdi kılınmakla dava evrakı incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü:Bölge Adliye Mahkemeleri henüz kurulup göreve başlamadıkları için, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesi uyarınca, temyiz davasını düzenleyen 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 305- 326. maddeleri (322. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkraları hariç) halen yürürlükte bulunmaktadır.1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 305/1 ve 307/1. fıkralarına göre, mahkemelerce verilen hükümler kanuna aykırı bulunmaları nedeniyle temyiz olunabilir.Anılan 307. maddenin 2. fıkrasında kanuna aykırılık hali tanımlanmakta ve bir hukuk kuralının hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanmasının kanuna aykırılık sayılacağı ifade edilmektedir. Kayden 1.7.1990 doğumlu olan ve suçun işlendiği 17.9.2004 tarihinde henüz 15 yaşını bitirmemiş bulunan sanık hakkında 2253 sayılı Yasanın 12/2. fıkrası uygulanarak cezasından yarı nisbette indirme yapılması gerektiği halde, bunun yapılmamış olması kanuna aykırılık teşkil etmekte ise de, bu hata ancak temyiz kanun yoluna başvurulmak suretiyle düzeltilebilir.Çünkü, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23/7. fıkrasında düzenlenen itiraz, yanlızca "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" karar bakımından kabul edilmiş bir kanun yolu olup, suçun subutuna, nitelendirilmesine, kanuni ve takdiri indirim nedenlerinin varlığına ilişkin yanlışları kapsamaz. Bu hususlardaki hatalar ancak temyiz kanun yoluna başvurulmak suretiyle Yargıtayca incelenerek düzeltilir.Öte yandan; sanığın yaşı, sabıkasız olması, tayin edilen ceza miktarı ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması itibariyle Asliye Ceza Mahkemesi Kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bölümünde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu konuya yönelik itirazın reddine dair Ağır Ceza Mahkemesi kararında da yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle; Yüksek Adalet Bakanlığının Kanun Yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/165 müteferrik sayılı kararının bozulmasına ilişkin talebin (REDDİNE), dava evrakının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 6.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.