MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: İlgisi nedeniyle Dairemizin 2015/13766 Esas sayılı dosyası ile birlikte yapılan incelemede; Sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alış veriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle, sahte belgelerle veya kayıp-çalıntı iddiasıyla basılan kartların bağlı olduğu banka sayısınca ve aynı bankaya ait birden fazla sahte kart kullanılması halinde ise, kendi içerisinde zincirleme şekilde TCK.nun 245/2. ve 245/3. madde ve fıkralarında düzenlenen suçların oluşacağı cihetle; Dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında aynı zaman diliminde katılan ...'tan sahte kredi kartı aldığı ve kullandığı iddiasıyla İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2013/451 Esas - 2014/136 Karar sayılı dosyası ile yürütülüp sonuçlanan ve Dairemizin 2015/13766 Esas sırasında kayıtlı olan dosyası üzerinden yapılan başka yargılamanın olduğu anlaşılmakla; sanığın mükerrer cezalandırılmasının önlenmesi bakımından açılan davaların birleştirilmesi, müşteri başvuru formu aslı getirtilip üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak form üzerinde yer alan imzanın sanığa ait olup olmadığının tespiti, yapılan harcamaların şifre kullanılarak mı yoksa imza karşılığı mı yapıldığı, şifre kullanılarak yapılmış ise bankasından sorulmak suretiyle şifrenin nasıl oluşturulduğu, harcamalar imza karşılığı yapılmış ise varsa sliplerin temin edilerek atılı bulunan imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığının saptanması, mümkün olması halinde harcamaların yapıldığı işyeri ve ATM'nin güvenlik kamera görüntülerinin temin edilerek görüntülerdeki kişinin sanık olup olmadığının belirlenmesi,kredi kartı teslim aşamasında düzenlenen kimlik tespit ve adres tutanağında müşteri adresi olarak görünen “...Caddesi, ...Sok. No:2 Kat:1 ...” sayılı ikamette, suça konu kredi kartının teslim alındığı 19.03.2011 tarihte oturan kişi veya kişilerin saptanarak sanıkla irtibatlarının araştırılması, sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza süresi bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.