Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 364 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8685 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... müdafinin 27.11.2014 tarihinde vekaletnameyle birlikte ibraz edilen muvafakatnameyle yetkilendirilen Stj. Av. ...'nın sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ile icra tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlemler ile sınırlı olduğundan sanığa yapılan tebliğ üzerine temyiz yasa yoluna başvurduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki aksi düşünceye iştirak edilmemiştir, I- Sanıklar ... ve ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Oluşa, sanıkların aksi kanıtlanamayan inkara yönelik savunmalarına ve tüm dosya içeriğine göre; sanıkların, mahkumiyetlerine yeterli kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatleri yerine yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmesi, II- Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- TCK.nun 168. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından zararın giderildiği tarihin kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna göre indirim oranının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu hüküm verilmesi, 2- 5237 sayılı TCK.nun 61/8. maddesi hükmü karşısında, adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılması ve sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu cezanın belirlenmesi gerektiği halde gün olarak 5 gün adli para cezasının hemen paraya çevrilerek, TCK.nun 168. maddesi gereğince indirimin bu miktar üzerinden yapılması ve yapılan indirim yanlış yapılarak fazla ceza tayini, 3- Kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi, uygulanmaması durumunda, 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşan kanaate göre cezanın ertelenip ertelenmeyeceği hususunda bir değerlendirme yapılmaması, Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.