Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3404 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5731 - Esas Yıl 2006





Göçmen kaçakçılığı suçundan sanık Ali Osman'ın yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne dair (Edirne İkinci Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 30.09.2005 gün ve 96 esas, 234 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 09.06.2006 günü Daireye gönderilmekle incelendi:Gereği görüşülüp düşünüldü:Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre, suçun kanıtlanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir; ancak,1- 765 sayılı TCK'nın 201/a maddesinin 2. fıkrasında göçmen kaçakçılığına teşebbüs halinin tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmü yer almasına karşın, 5237 sayılı TCK'nın 79. maddesinde, 765 sayılı TCK'nın 201/a-2 madde ve fıkrasındaki düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle göçmen kaçakçılığı suçunun bütün hallerine teşebbüsün olanaklı bulunması karşısında; Olayımızda, sanık Ali Osman'ın yasadışı yollardan Türkiye'ye giriş yapmış olup Yunanistan'a geçmek isteyen 95 yabancı uyruklu göçmeni İstanbul'dan Edirne'nin Uzunköprü ilçesi Hamidiye köyü Paraşüttepe mevkiine getirdiğinin ve araçlarının arıza yapması nedeniyle burada bırakarak kaçtığının tüm dosya içeriğinden anlaşılmasına göre; sanığın kanıtlanan bu eyleminin göçmenlerin yurtdışına çıkmalarına imkan sağlamaya teşebbüs aşamasında kaldığı ve 5237 sayılı TCK'nın 79. maddesinin uygulanması halinde verilecek cezanın anılan Yasa'nın; 35. maddesi uyarınca dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilmesinin gerektiği gözetilerek, 5252 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca önceki ve sonraki yasaların ilgili tüm hükümlerinin olaya ilişkin uygulaması gösterilip bundan sonra ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa saptanarak hüküm kurulması gerekirken, böyle bir karşılaştırma yapılmaksızın yazılı biçimde uygulama yapılması,2- Uygulamaya göre de;29.12.2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 122. maddesiyle 647 sayılı Yasa'nın yürürlükten kaldırılması karşısında, kaldırılan bu yasanın 4786 sayılı Yasa ile değişik 5/5 madde ve fıkrası uyarınca ödenmeyen para cezasına gecikme zammı uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık Ali Osman müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 02.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.