Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32582 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20134 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : CMK.nun 168/5 ve 223/8. madde ve fıkraları uyarında davanın düşmesine Gereği görüşülüp düşünüldü: I- 28.08.2012 tarihinde işlenen karşılıksız yararlanma suçuna dair yapılan incelemede; 6352 sayılı Yasa ile TCK.nun 142/1-f maddesi yürürlükten kaldırılıp elektrik enerjisi hakkında işlenen hırsızlık fiilleri, TCK.nun 163. maddesi kapsamına alınarak, maddeye 3. fıkra eklenmiş, 05.07.2012 tarihinden sonra işlenen suçlarda zararın soruşturma evresinde giderilmesi halinde dava açılmayacağı, kovuşturma aşamasında giderildiğinde cezada indirim yapılacağı TCK.nun 168/5. maddesinde kabul edilmiştir. Zararın giderilmesi bir yargılama koşulu olarak Ceza Muhakemeleri Kanununda veya 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'da düzenlenmemiş, aksine Ceza Yasasının etkin pişmanlık halini düzenleyen 168. maddesinde değişiklik yapılmıştır. Anılan maddenin 5. fıkrasında yer alan “zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir” ibaresinin ikiye bölünerek soruşturma aşamasındaki ödemenin dava şartı, kovuşturma aşamasındaki ödemenin etkin pişmanlık niteliğinde olduğunun kabul?? olanaksızdır. Yasa koyucu, zararın giderilmesini etkin pişmanlık olarak kabul etmiş ve 168. maddede düzenlemiş, maddenin 1. fıkrasında yer alan “karşılıksız yararlanma” suçu fıkradan çıkarılarak 5. fıkrada sadece karşılıksız yararlanma suçuyla sınırlı olarak özel bir düzenleme yapılmış, kovuşturma başlamadan önce ödeme halinde cezadan indirim yerine, 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesiyle uyum sağlamak amacıyla sanıklar lehine ve aynı zamanda mahkemelerin iş yükünün azalması için dava açılmayacağı hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin yapıldığı yasa, TCK.nun 168. maddesinin başlığı ve 5. fıkranın içeriği ile CMK.nun 223/4. maddesi, 6352 sayılı Yasa ile TCK.nun 168/5. maddesinde yapılan değişiklik ve Geçici 2. maddenin gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde yasa koyucunun, zararın giderilmesini dava şartı değil, etkin pişmanlık olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle soruşturma aşamasında zararı tamamen tazmin eden sanık hakkında TCK.nun 168/5, CMK.nun 223/4-a maddeleri uyarınca, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA), ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, “5237 sayılı TCK.nun 168/5 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmek suretiyle hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), II- 30.06.2012 tarihli tutanak nedeniyle açılan karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince: Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), ancak, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, "6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmek suretiyle hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.