Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29802 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27176 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 8 - 2014/291961MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2008/873 (E) ve 2013/12 (K)SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- Sanığın, şikayetçiye ait bilgilerle sahte olarak oluşturduğu kredi kartını kullanarak kendisine menfaat sağladığı iddiasıyla açılan davada, sanığın bir kısım mükelleflerden nakit olarak elden tahsil ettiği reklam gelirlerini mal edinip mükelleflerin belediyeye olan borçlarını ise görevli olduğu işyerinde sahte olarak oluşturulmuş kredi kartını kullanarak ödediğinin kabulüyle TCK.nun 245/3. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilen somut olayda; suça konu kredi kartının sahte olarak üretilip kullanıldığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı, sanığın ve müştekinin ileri aşamalardaki anlatımlarında da, olay- da gerçek kart bilgilerinin kullanıldığının iddia edildiği, T.G.. B.. A.Ş. Genel Müdürlüğü'nün 21.10.2008 tarihli yazısında ise, İ.B.S.B. Gelirler Dairesi adlı üye işyerinden yapılan harcamaların T.Vakıflar Bankası posundan yapılmış olduğunun belirtilmesi karşısında; şikayetçinin kredi kartına ait bilgilerin ele geçirilip kartın fiziki olarak kul- lanılmadan mail order yöntemiyle işlem yapılması halinde eylemin 5237 sayılı TCK.nun 245/1, 43. madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturacağı ve suçtan zarar görenin kart sahibi, sahte üretilmiş kartın kullanılması halinde ise eylemin aynı yasanın 245/2 ve 245/3, 43. madde ve fıkralarındaki suçu oluşturacağı ve suçtan zarar görenin bağlı bulun- duğu banka olacağı cihetle; suça konu kredi kartının sahte olarak üretilip üretilmediği veya şikayetçiye ait kart bilgileri kullanılarak mail order yöntemiyle işlem yapılıp yapıl- madığı hususları araştırılıp buna ilişkin belgelerin getirtilerek incelenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a- Temel hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan tayin edilmesine karşın, hürriyeti bağlayıcı ceza yanında tayin olunan adli para cezasının farklı gerekçe göstermeksizin alt sınırın üstünde tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi, b- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uygulanmasında sanığın maddenin 1. fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, bu yoksunlukları kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıveril- melerine kadar, diğer hakları yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, c- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK.nun 58. madde- sinin uygulanmaması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygu- lanması gereken CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla (BOZULMASINA), 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.