Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27424 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17168 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 8 - 2013/277368MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/03/2013NUMARASI : 2012/729 (E) ve 2013/174 (K)SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması Gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde de belirtildiği üzere, sanığın yokluğunda verilen kararın, bilinen en son adresine yapılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılması gerekmekte olup, incelemeye konu olayda, sanık N.. B..'ün bilinen en son adresinin, 06.03.2013 tarihinde alınan savunmasında bildirdiği adres olmasına karşın, kararın doğrudan sanığın bildirdiği adresten farklı olduğu anlaşılan adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu”nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, tebligatın usulsüz olması nedeniyle sanık N.. B..'ün öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1- Sanıkların, suçun işlenmesinde kullanılan telefon hatlarının kendilerine ait olmadığını savunmaları karşısında söz konusu telefon hatlarının abonelik sözleşmeleri getirtilerek üzerlerindeki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadıklarının, sanık N..'ın telefon hattı sözleşmelerinin imzalandığı tarihlerde, telefon hattının satıldığı bayinin bulunduğu mahalde bulunup bulunmadığının araştırılması, sanık N..'ın kendi adına hat çıkarılması ile ilgili olarak soruşturma aşamasında alınan ifadesinde belirttiği gibi bir müracaatının bulunup bulunmadığı, varsa akıbetinin sorulması ve suç tarihinde telefon hatlarının sanıklar tarafından fiilen kullanılıp kullanılmadığı tespit edilerek sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; Sanıklar hakkında temel hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan tayin edilmesine karşın, hürriyeti bağlayıcı ceza yanında tayin olunan adli para cezasının farklı gerekçe göstermeksizin alt sınırın üstünde tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.