Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25978 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13966 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2 - 2013/56718MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2011/635 (E) ve 2012/1988 (K)SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, mala zarar verme ve hırsızlık Gereği görüşülüp düşünüldü: A- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015-29542 tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gereğince TCK.nun 53. maddesindeki düzenlemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. 6545 sayılı Yasayla TCK.nun 142/1-b maddesinin yürürlükten kaldırılıp aynı maddenin 2/h fıkrasında yapılan düzenlemenin açıkça sanık aleyhine bulunması nedeniyle; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçun sabit olmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün oybirliğiyle (ONANMASINA), B- Sanık ... ve ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ile mala zarar verme suçlarından; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanıklar hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan temel ceza belirlenirken hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine karşın hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasının farklı bir gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini, 2- Sanıkların suça konu kredi kartıyla farklı para çekme ve alışveriş yapmak şeklindeki iki farklı eylemleri nedeniyle haklarında kurulan hükümde TCK.nun 43. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması, 4- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde; sanığın lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiği ancak paraya çevirme ve ertelemeyle ilgili olarak özel bir talepte bulunmadığı somut olayda, lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin isteminin 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara çevrilmesi talebini de kapsadığı ve Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 gün ve 2012/12-1528 esas, 2014/62 sayılı kararında da belirtildiği üzere adli para cezası ile hapis cezasının seçimlik olarak düzenlendiği bir suçtan hüküm kurulurken temel cezanın tercihen hapis cezası olarak seçilmesinden sonra, sonuç hapis cezası kısa süreli olsa dahi 50. maddenin 1. fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilemeyeceği, ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesine bir engel bulunmadığı da gözetilerek, sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile kişiliği de gözetilerek bu konuda bir karar verilmemesi, 5- TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK.nun 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin, sanık ...’ın ve katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 18.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.