İhbarname No : KYB - 2015/278632 Parada sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuk Ö.. T..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 20 gün hapis ve 5.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5-8. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 231/8-a maddesi gereğince 6 ay süre ile meslek ve sanat sahibi olmasını sağlamak amacı ile bir eğitim programına devam etmesine dair Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2009 tarihli ve 2009/58 esas, 2009/118 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde 09.11.2009 tarihinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında anılan mahkeme kararı ile verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 20 gün hapis ve 5.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (SİİRT) Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2014/349 esas, 2015/31 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak;Dosya kapsamına göre;I- Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2009 tarihli ve 2009/58 esas, 2009/118 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;1- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'un 23/1. maddesinde 19/12/2006 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişiklik sonrası olay tarihinde yürürlükte olan ve maddede belirtilen “Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır'’, hükmüne aykırı şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında yazılı şekilde 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verilmesinde,2- Sanık hakkında parada sahtecilik suçundan. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/1 ve 31/3. maddeleri gereğince tayin edilen 2 yıl hapis ve 300 gün adlî para cezası cezasından aynı Kanun'un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası tayini suretiyle fazla ceza verilerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,II- Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2014/349 esas, 2015/31 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;Sanık hakkında parada sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/1 ve 31/3. maddeleri gereğince tayin edilen 2 yıl hapis ve 300 gün adlî para cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası tayini suretiyle fazla ceza verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.07.2015 gün ve 49657 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.09.2015 gün ve KYB/2015-278632 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.TÜRK MİLLETİ ADINAGereği görüşülüp düşünüldü:I- Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/349 esas, 2015/31 karar sayılı, 13.02.2015 tarihli, suça sürüklenen çocuk Ö.. T.. hakkında verilen kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde; Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/58 esas, 2009/118 karar sayılı dosyası üzerinden yargılanmakta olan suça sürüklenen çocuk Ö.. T.. hakkında, mahkemece 28.05.2009 tarihli karar ile Parada Sahtecilik suçundan TCK.nun 197/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasına ve suça sürüklenen çocuğun 6 ay süreyle meslek ve sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine karar verildiği, verilen bu kararın 05.06.2009 tarihinde kesinleşmesinin ardından suça sürüklenen çocuğun denetleme planına uymadığından bahisle, mahkemenin 2011/147 esas, 2001/173 karar sayılı 30.11.2011 tarihli kararı ile hükmün açıklandığı, bu kararın kesinleştiği ve UYAP ortamından temin edilen güncel sabıka kaydına göre infaz edildiği anlaşılmış olup, hükmün bu şekilde açıklanmış olmasına rağmen suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/349 esas, 2015/31 karar sayılı, 13.02.2015 tarihli kararı ile tekrar açıklanmasına karar verildiği, verilen bu kararın daha önce açıklanan bir hükmün tekrar açıklanamayacağı cihetle hukuki değerden yoksun olduğu ve hukuki değerden yoksun bir kararın kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği gözetilerek bu husustaki kanun yararına bozma isteminin oybirliğiyle (REDDİNE), II- Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/58 esas, 2009/118 karar sayılı, 28.05.2009 tarihli, suça sürüklenen çocuk Ö.. T.. hakkında verilen karara yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2011/498 esas, 2012/2011 sayılı 22.05.2012 tarihli, 2009/67-84 esas sayılı karar 07.04.2009 tarihli, 2010/70-159 esas sayılı 29.06.2010 tarihli kararlarında da belirtildiği üzere; Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibarıyla bünyesinde iki karar barındıran bir kurumdur. İlk karar teknik anlamda hüküm sayılan, ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkûmiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Bu ikinci kararın en temel ve belirgin özelliği, varlığı devam ettiği sürece, ön hükmün hukuken sonuç doğurma özelliği kazanamamasıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hüküm ise, bilahare davanın düşmesi kararı verildiğinde veya hükmün açıklanması ya da yeni bir hüküm kurulması halinde varlık kazanacağından ve ancak bu halde 1412 sayılı CYUY’nın 305 ve 5271 sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca temyiz edilebilme olanağına kavuşabileceğinden, bu aşamadan önce henüz hukuken varlık kazanmamış bulunan bu hükmün temyiz merciince denetlenebilme olanağı bulunmamaktadır. Bu karar hükmün açıklanması, düşme kararının verilmesi veya yeni bir mahkûmiyet hükmünün tesisinden sonra temyiz incelemesine konu olabilecek ve ancak bu aşamadan sonra temyiz yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde, koşulları bulunduğu takdirde yasa yararına bozma yasa yolu ile denetlenebilecektir. Bu itibarla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği ahvalde hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, yasa yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmamaktadır. Yasa koyucu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği mahkûmiyet hükmünün olağan yasayolu olan temyizen incelenmesini dahi yasaklamışken, henüz hukuken varlık kazanmamış bu hükümdeki hukuka aykırılıkların olağan denetim süreci sonlanmadan, olağanüstü bir yasa yolu olan “yasa yararına bozma” yasa yoluyla denetlenebileceğini kabul etmek, yasa yollarında hakim olan temel ilkelere açıkça aykırılık oluşturacağı gibi, temyiz ve yasa yararına bozma yasa yolunun gerek başvuru koşulları, gerekse sonuçlarındaki farklılıklar ile olağanüstü bir yasayolu olan yasa yararına bozma kurumunun konuluş amacı nazara alındığında ileride telafisi mümkün olmayan sorunlara da yol açabileceğinden ihbarnamede yer alan (2) numaralı kanun yararına bozma isteminin oybirliğiyle (REDDİNE), 2- 1 numaralı kanun yararına bozma istemi ile ilgili olarak, İncelenen dosyada, 10.02.1992 doğumlu olup suçun işlendiği 04.02.2009 tarihinde 18 yaşını tamamlamayan, suça sürüklenen çocuk hakkındaki mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23/1. maddesi uyarınca denetim süresinin 3 yıl olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 5 yıl olarak belirlenmesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Siirt Ağır Mahkemesi'nin 28.05.2009 tarih ve 2009/58 esas, 2009/118 sayılı suça sürüklenen çocuk Ö.. T.. hakkındaki 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), suça sürüklenen çocuğun 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin kısmın karardan çıkarılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesi uyarınca 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 07.12. 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.