Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24311 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8474 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 8 - 2015/138280MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/11/2011NUMARASI : 2010/30 (E) ve 2011/338 (K)Suç : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikGereği görüşülüp düşünüldü:Sanık hakkında .... Bankasına ait A.. B.. adına kredi kartı üretme, ....bank ait A.. B.. adına kredi kartı kullanma ve F... D.... adına sahte nüfus cüzdanı bulundurma suçlarından her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür. 1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve katılan ....bank'a karşı dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ve müdafiinin, suçların oluşmadığına, sahtecilik suçundan tek hüküm kurularak, TCK.nun 43. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin oybirliğiyle (ONANMASINA), 2- Sanık hakkında sahte kredi kartı üretme ve kullanma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince; yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak; a- Sanığa usulüne uygun ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK.nun 245/2. ve 245/3. madde ve fıkralarının uygulanması suretiyle CMK.nun 226. maddesine aykırılık yapılması,b- Sanık hakkında 5 adet sahte kredi kartı üretmek suçundan ceza tayin edilirken, uygulanan yasa, madde ve fıkrasının 5237 sayılı TCK.nun 245/2. yerine, aynı yasanın 545/2. maddesi olarak yanlış gösterilmesi, c- Sanığın sahte olarak ürettiği 5 adet kredi kartının, iki ayrı yabancı bankaya ait olması karşısında, sanık hakkında banka sayısınca TCK.nun 245/2. madde ve fıkrası uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde zincirleme suç kabul edilerek sahte banka kartı üretmekten hüküm kurulması, d- Sanık hakkında temel ceza belirlenirken hapis cezası alt sınırdan tayin olduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması, e- Sanığın, A.. B.. adına sahte üretilen ......Bankası kredi kartını değişik zaman aralıklarında farklı yerlerde kullanıp kullanmadığı kesin biçimde saptanarak sonucuna göre sanık hakkında TCK.nun 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Sanık hakkında ......'e karşı dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince; Sanığın, şikayetçi A.. B.. adına 3 adet cep telefonu abonelik sözleşmesi düzenleyip, bu telefonları kulandığının iddia edilmesi karşısında, 3 adet telefon hattı için düzenlenen ...... abonelik sözleşmeleri ve bu hatların kullanımına ilişkin belgeler istenerek, sonucuna göre hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez." ve 4. fıkrasındaki "kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. Fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de tartışılıp, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321 ve 326/son maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.