İhbarname No : KYB - 2015/282280 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'na muhalefet suçundan suça sürüklenen çocuk S.. Ç..'nin, anılan Kanun'un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis ve 320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetim altında bulundurulmasına dair Kozan Sulh Ceza Mahkemesinin 17/04/2009 tarihli ve 2008/799 esas, 2009/432 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/10 ev 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin KOZAN 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/10/2013 tarihli ve 2013/369 esas, 2013/106 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir'', aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemeye göre, düşme kararı verilebilmesi için sanığın işlediği iddia olunan ikinci suçun deneme süresi içerisinde işlenmemesi gerektiği, oysa ki Kozan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2015 tarih ve 2015/9 sayı ile mahkûmiyet kararı verilen sanığın işlediği suçun suç tarihinin 28.02.2012 tarihi olduğu, böylece sanık tarafından deneme süresinde işlenmiş bir suç söz konusu olduğu hâlde yazılı şekilde kamu davasının düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.07.2015 gün ve 50358 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.09.2015 gün ve KYB/2015-282280 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.5271 sayılı CMK.nun 231/10 madde ve fıkrası uyarınca, hükmün açık- lanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği durumlarda, kararın kesinleşmesine müteakiben başlayan denetim süresi içerisinde, kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği belirtilmiş, aynı maddenin 11. fıkrasında ise denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiştir. Denetim süresinde işlenen suça sonuç bağlanan bu durumlarla ilgili olarak, işlenen suçun denetim süresinde işlenmesi zorunlu olmakla birlikte, suça ilişkin mahkeme kararının denetim süresi içinde veya denetim süresinden sonra kesinleşmesi önem arz etmemektedir. Nitekim kesinleşme suçun bir unsuru değil, eylemin suç olduğunun hukuken katileşmesini ifade etmektedir, bu açıklamalar ışığında suça sürüklenen çocuk hakkında, 17.04.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 13.05.2009 tarihinde kesinleşmesinin ardından suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 28.02.2012 günü kasten yeni suç işlediğinin anlaşılması karşısında, CMK.nun 231/10 maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığının gözetilmemesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Kozan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 gün, 2013/369 esas, 2013/106 karar sayılı ek kararının CMK.nun 309/4-c maddesi gereğince aleyhe tesir etmemek üzere (BOZULMASINA), dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.