MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüzHÜKÜM : Sanık ... hakkında 1519 sayılı mera parseline ve Açıcay dere yatağına tecavüz suçlarından hükümlülük; alpot mevkiindeki taşınmaza tecavüz suçundan beraatine, Sanık ... hakkında hükümlülük, Sanık ... hakkında beraat, Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık ... hakkında ... mevkiindeki taşınmaza tecavüz eylemine ilişkin verilen beraat kararının temyiz incelemesinde; Sanığın hissedarı olduğu tespit edilen taşınmaza tecavüz suçundan doğrudan zarar görmeyen Maliye Hazinesinin davaya katılma hakkı bulunmadığı gibi, hakkında katılma kararı verilmiş olması dahi hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle, temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), II- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün oybirliğiyle (ONANMASINA), III- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile ... hakkında 1519 sayılı mera parseline tecavüzü nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak: 1- Sanıklar hakkında temel ceza tayin olunurken hapis cezaları alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezalarına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması, 2-Yapılan keşifte sanıkların suça konu yere tecavüze devam ettiklerinin anlaşılması karşısında, gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan 16.06.2010 olduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında TCK.nun 154/2. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 180 günün 5 güne, TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak hükmolunan 150 günün 4 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 3000 TL adli para cezasının 80 TL'ye indirilmesi ile gerekçeli karar başlığında yer alan suç tarihinin 16.06.2010 olarak düzeltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), IV- Sanık ... hakkında dere yatağına vaki tecavüzü yönünden kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince; Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin, suça konu taşınmazı mera olarak bilmediklerini, buranın sanıkların babaları tarafından sürülüp ekilen bir tarla olup sonradan sanık ... tarafından sürülüp ekilmeye devam edildiğini beyan etmeleri, suça konu dere yatağının öteden beri köylünün ortak kullanımında bulunduğunun kanıtlanamaması ve TCK.nun 154. maddesinde 5841 sayılı Yasayla yapılan değişiklik karşısında atılı suçun unsurları bulunmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.